CHP Genel Başkan Yardımcısı, Kahramanmaraş milletvekili Ali Öztunç…
Baştan belirteyim, bu sütunların yazarı olarak hayatım boyunca bir kez biraraya gelmişliğim var.
Eğri oturup doğru konuşalım; Bir muhalefet partisi milletvekili olarak Kahramanmaraş için “olağanüstü” denilecek kadar müthiş bir performans sergiliyor.
Özellikle çok uzun yıllardır muhalefetin esamesinin okunmadığı Kahramanmaraş gibi bir yerde memleketin her meselesinde onu görüyoruz.
1980 sonrasındaki tarihinde hiç olmadığı kadar CHP’nin bu memlekette varlığını hissettirdi.
TBMM’de de gerek kürsüde ve gerekse oturduğu yerden her söz alışında memleketinin her sorununu gündeme getiriyor,Kahramanmaraş adını tutanaklara geçirtiyor.
Körü körüne muhalefet yapmıyor, kırıp dökmüyor, karşı mahalleyi de düşmanlaştırmıyor.
Muhalefet yaparken iktidardaki mevkiidaşları ile özellikle de Mahir Ünal ve Ahmet Özdemir’le de dostluk kurabiliyor.
Kimisi burun kıvırabilir, sığ bir görüş açısıyla “muhalefet vekili ne icraat yapabilir ki?” diyebilir.
Amiyane tabirle “kazın ayağı hiçte öyle değil!”
Gelişmiş demokrasilerde iktidarları çalıştıran muhalefettir.
Keza iktidarların “yan gelip yatmasını engelleyen, uykudan uyandıran da muhalefettir…”
İşte “Maraşlı’nın Ali Edesi” bu örnek muhalefeti sergiliyor, memleketine böyle katkı sunuyor.
Yolun doğru yol Ali ede…
YOK ASLINDA BİRBİRLERİNDEN FARKLARI!
İDEOLOJİ; çok basit bir deyimle “fikirler bilimi” şeklinde bilinir. Biraz detaylandırırsak; kişinin dünyaya bakış açısını, görüşünü, yaklaşımını sistematik bir şekilde açıklayan ve uygulamayı işaret eden bir pakettir ideoloji.
Ülkemizde tek tük eski tüfek 1950 model ideoloji ülküsünü devam ettirenler olsa da aslında sadece Türkiye’de değil, dünya da ideoloji çağı bitmiş durumda.
Yeni dünya da artık yeni siyasi hareketlerle beraber iki uçlu kutuplar oluştu.
Demokratlarla Cumhuriyetçiler gibi…
Türkiye ise dünyadakinden biraz daha farklı olarak iki kutup oldu.
Bir tarafta Ak Parti, diğer tarafta sağlı sollu tamamı…
Esasında sol bir parti ile sağ bir parti arasında da bir fark kalmadı.
OSMANLI BANKASI
HANİ geçmişte bir banka reklamı vardı: “Yok aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız…”
Söylemleri ve icraa etme teknikleri farklı gibi görünse de, temel olarak ne ekonomide ne de sosyal kültürel alanda farklı bir modelleri yok ama sadece “bizim kadrolarımız daha iyi çözüm üretir” iddiasındalar.
Siyasi bağnazlığı bir kenara koyarak düşünün; Cumhuriyet Halk Partisi’nin devletçi ve ulusalcı yapısı ile milliyetçi bir parti milliyetçiliği arasında ne fark var?
Ha bir fark var ve bu da çok yi bir sermaye!
Birisi siyasette “dini argümanları” çok fazla kullanıp Anadolu insanının en hassas noktasını yakalarken, diğeri dini söylemleri hiç kullanmıyor, bu enstrümanlara bakmıyor.
Peki hangisi doğru yapıyor?
Türkiye şartlarında siyaset yaparsan dini argümanları kullanan doğru yapıyor.
İsveç tarzı daha modern bir siyaset yaparsan bu argümanları hiç siyasete alet etmeyen doğru yapıyor.
Biz olaylara biraz da şöyle bakıyoruz: “Hırsız da olsa, arsız da olsa benim dinimdense mesele yok…”
Ülkem adına vahim bir durum ama ümitsiz de olmamalıyız!
YATACAK YERİ ÇOK
TÜMKİAD BAŞKANI ELİAÇIK’IN
BİR Osmanlı geleneği olan ‘Zimem Defteri’ uygulamasıyla kentte maddi durumu iyi olmayan bazı vatandaşların, veresiye borçlarını kapatarak büyük bir hayra vesile olan TÜMKİAD Başkanı Muhammet Eliaçık’ın…
YATACAK YERİ YOK
BİLUMUM İŞADAMLARININ
GÜVENLİK kamerası bile görseler her ağızlarını açtıklarında medyaya bilmem kaç milyon dolarlık ihracat yaptıklarını anlatan ama ramazan ayında fakir fukara için kılını kıpırdatmayan bilumum işadamlarının…