Yarınlar için büyük ümitler veren yepyeni bir kuşak yetişiyor. Gençlik,uyutucu,uyuşturucu,vakit öldürücü kitapları değil,uyandırıcı,düşündürücü, kitapları okuyan,neden niçin,nasıl diye sorgulayandır. Halkımızın derdini dert edinen,gerçeği söylemekten,inandıklarını yazmaktan korkmayandır. Tek başına da kalsalar doğru bildikleri yoldan sapmayan,her türlü baskıya yiğitçe göğüs gerenlerdir. Haksız güçlünün yanında değil,haklı güçlünün yanında yer alandır. Yeni yetişen gençlik,Ülkemizin geri kalmış olmasından acı duyan, ilerlemesini kimlerin,niçin,nasıl engellediğini araştıran, Bir gerçeğe dayanmayan,içi boş,süslü,sözlere kanmayandır. Kendi derdini milletin derdiyle aynı olduğunu bilen, milletin dertleri ile dertleşendir. Düşüncelerini ve fikirlerini açıkla yazan ve anlatandır. Şairin dediği gibi ; “Gördüm usumla,yüreğimle duydum. Toprak uyanıyor,güzel yurduma gebe yurdum.” Gençlik, ezanı duyduğu zaman, namaza icabet edendir. Doğruluğu ve dürüstlüğü ile başkalarına örnek olandır. Peygamber efendimizin, İslam’a davetinde ön sıralar da gençler olmuştur. Hz.Ali Zeyd b. Harise, Ammar b. Yasir, Habeşli Bilal gibi . Medine de Ashab-ı Suffe de ,İslam Akamedisi,İlk yatılı eğitim ve öğretim kurumu olan bu Suffe mektebinde nice ilim sahibi gençler yetişmiştir. Zamanla bu gençlerden Hz.Ali, Yemen kadılığına, Muaz b. Cebel ,Yemen valiliğine, Zeyd b.Sabit Vahiy katipliğine ve Usame’yi de ordu komutanlığına getirilmiştir. Yüce Allah’ın; “ Onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti “[1] methine mazhar olan,Ashab-ı kehfin gençleri idi. Bugünün Ashab-ı kehf’i, Ashabı Suffe’si olan gençlik; İslam dünyasında akan göz yaşlarına mendil, açılan yaralara merhem olacak ümmet-i Muhammed’in yüzünü güldüren olacaktır. Gençlik, gözünü kıskançlık bürüyen,nefretine yenik düşen ve hiç düşünmeden kardeşini öldüren Kabil değil, “Sen ben öldürmek için bana elini uzatsan da ben seni öldürmek için elimi uzatacak değilim”[2] diyen Habil olacaktır. Gençlik,canını tereddütsüz Allah yoluna kurban edecek kadar gözü pek ve teslimiyetli; “ Babacığım emredildiğin şeyi yap” diyecek kadar anne ve babaya itaatkar ve hürmetli ; “Şüphesiz beni sabredenden bulacaksın.”[3] Duruşu ile azimli ve kararlı İsmail olacaktır. Gençlik ,dünyanın bütün gayr-ı meşru arzuları önünde arz-ı endam etse dönüp bakmayan, “ Ben Allah’a sığınırım”[4] diyerek edebine ve iffetine sahip çıkan Yusuf olmalıdır. Gençlik, düşmanlığı,dostluğa ve kardeşliğe, kin ve nefreti,muhabbet ve merhamete çeviren, ayrılık ve tefrikayı, birlik ve beraberliğe dönüştüren olmalıdır. Gençlik, anne ve babasının ,amel defterini kıyamete kadar kapatmayacak olan ve arkalarından hayır dualar eden salih ve saliha evlat olmalıdır. Unutmayın ki gençler, İslam aleminin ümididir. “Rabbine ibadetle yetişen gençler, kıyamette Allah’ın arşının gölgesinde gölgelenecektir.”[5] Peygamber müjdesine mazhardır. Gençler, kendini İslam’a ve insanlığa adayan, büyük davalara gönül veren, vatan ve millet aşkıyla çalışan,gayesi ve hedefi olanlardır. [1] .Kehf suresi,13.ayet [2] Maide suresi, 28.ayet [3] .Saffat suresi,102.ayet [4] .Yusuf suresi,23.ayet [5] .Buhari, Ezan