Geçengün Rusya devlet başkanı ile Cumhurbaşkanımız Ak kuyu Nükleer Santralinintemelini attı. Sırada Sinop var. Yıllardır planlanan ama bir türlü yapılamayanbu santralin temelinin atılması iyi oldu. Bakmayın siz bazılarının ve CHP’ninkarşı çıktığına, onlar bu zamana kadar neye karşı çıkmadı ki, birinci köprü,ikinci köprü, üçüncü havalimanı, Atatürk barajı, Karakaya barajı ve diğerbarajlar ile daha nice projeler…

Yalnız CHP’nin hakkını yemeyelim, karşı çıkmadıkları bir konuvar. O da heykel yapma, heykel yapma işine hiç itirazları olmuyor.  Ama benim bu konuda da bir çekincem var. Eğerhükümet; artık heykel yapmaya karar verdik, ülkenin her yerine heykel yapacağızdese, inanın buna da karşı çıkacaklardır. Çünkü yapılan işlere karşı çıkmakruhlarına işlemiş. Partiden yapılan açıklamayı hepimiz biliyoruz, Sayın Altay;bizim işimiz hükümetin işlerine karşı çıkmak, ne olursa olsun (iyi de olsa)demişti.İnanın CHP’nin bu yanlış tutumu en çok Ak partiye yarıyor ve bu anlaşılmaz tutumve tavırlarını en iyi kullanan siyasetçi de Sayın Erdoğan. Bu istemezuk tavrınıçok iyi kullanıyor, bu sayede sürekli yükselişte. Ak partililer de aslında budurum ve tutumdan çok memnunlar. Sevgili CHP’liler, siz hizmetlere karşıçıktıkça sevmediğiniz istemediğiniz Ak parti büyüyor, CHP küçülüyor, bendensöylemesi.

Şimdi gelelim asıl konuya yani Nükleer işine. Bu enerjisadece elektrik için değil, güç ve prestij için de gerekli bir konu değil mi?Teknolojimizin gelişmesi ve uçak gemilerinin yürütülmesi de nükleer enerjiyebağlı değil mi? Nükleer santrali çalıştıran uranyum yatakları en fazla Türkiyede ve işlenemediği için onları ham madde olarak satmıyor muyuz? Bu nedenlezararımız büyük değil mi? Evet şimdi de, nükleer çok tehlikeli ve geleceğimizikarartıyor diyeceksiniz. Bence bu durum da çok iyi tahlil edilmeli, yıllardırdemir çelik ve diğer fabrikalarında zararı tartışıldı. Ancak bu zararlı demirçelik fabrikalarını çalıştıran ülkeler şimdi dünyanın en iyi ülkeleri vekendilerini geliştirdikçe ve teknolojilerini iyileştirdikçe bunun yerine dahateknolojik ve sağlıklı fabrikalara geçiyorlar. İşte karşı çıkanların kaçırdığınokta burası. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş biz hala uyuyoruz. Şunu unutmayalımeski fabrikaları yapamayanlar yenilerini hiç yapamazlar. Artık teknolojikyönden ilerlemeliyiz ve bunları aşmalıyız. Bunu aşmanın tek yolu nükleersantral değil elbette, ama nükleer olmadan da olmaz. Neden mi? Çünkü dünyadagüç ve kudret sahibi bütün ülkeler nükleer yönünden de güçlü ülkeler ve bualanda sınıf atlamış durumdalar. Nükleeri başarmak teknolojiye bakar, biz bukonuda geri kaldığımızı eleştirmeliyiz. Teknolojiye yatırımda gecikildiğine veilerlemenin zayıf olduğuna itiraz etmeliyiz.

İkinci dünya ülkesi olan Çin ve Hindistan’ı saymıyorum. Avrupave diğer gelişmiş ülkelerde durum ne? Evet; ABD de 104, Fransa 58, Japonya 43,Güney Kore 25, Almanya 8, Kanada 19, İsviçre 5, İngiltere 15, Belçika 7 Çek 6,İspanya 7, İsveç 10, Slovakya ise 4 reaktöre sahip. ABD 3 tane daha reaktörplanlamış, İngiltere 8 saha belirlemiş, Fransa 1, G.Kore 4, Finlandiya 2 yeninükleer reaktör planlamış ve yapacaklarmış. Rakamlar ortada. Eğer hükümet nükleersantral yapmayalım deseydi ve yapmayı istemeseydi, itiraz edenler bu sefer debu Avrupa ülkelerini örnek gösterecekler ve Türkiye’de o kadar uranyum varkenbunları kullanmamak enayiliktir diyeceklerdi. Bu sefer hükümeti bunun için eleştireceklerdi,bundan emin olun. Çünkü bu kişiler aynı zamanda Osmanlı Devletini fabrikaaçmamakla eleştirenlerdir. Avrupa çevreyi kirleten demir çelik ve diğerfabrikaları açarken Osmanlı nedenuyuyordu diye eleştiriyorlar. Bu da ayrı bir trajedi değil mi?

Bu ülkelerde nükleerin elektrik üretimindeki payı da birhayli yüksek,(bilhassa İsviçre ve Fransa, İsviçre’yi tanıyanlar çok iyi tanırama bu solcular nükleer kullandığını bilmez veya bilmezden gelir) %20- 70arası. Biz elektriğin yarısını doğalgazdan karşılıyoruz ve doğalgazın %90’danfazlasını da dışardan alıyoruz. Biri vanayı kapasa elimiz kolumuz bağlanıyor.Bu sefer de hükümeti bu konuda eleştiriyorlar. Hani geçen senelerde Rusya ileböyle bir sorun yaşamıştık. Onu ne çabuk unuttunuz.

Bazıları da Avrupalılar nükleerden vazgeçecek diyecektir.Tıpkı araçlardan vazgeçtikleri gibi, zira satabildikleri kadar sattılar,gereken gücü sağladılar şimdi teknolojinin de gelişmesiyle yeni elektrikliaraçlara geçiyorlar. Petrol bitmeden geçmek lazım, ne de olsa artık petrol debitecek, en iyisi elektrikli değil mi? Diğer bir konu ise Avrupa’da halkınistemediği bir şeyi devletler yapabilir mi? Türkiye’de bile halkın aşırıtepkisi nedeniyle bazı şeylerden vazgeçilirken Avrupa’da yapabilmek ne mümkün.Bu ince noktayı da unutmayalım. Demek ki halkın da bu konuda bir itirazı yok,sadece üç beş kişi itiraz ediyor, onları da dikkate alanyok, biz neden dikkate alalım, bu istemeyuzcuları…