BİR kaç gün bekledim, gelen tepkileri, söylenen sözleri aslı var ya da yok, ileri sürülen iddiaları…
Cumhur ittifakının Belediye Meclis Üyeliği adaylığından bahsediyorum.
Biliyorsunuz kurumsal olarak MHP seçimlere girmiyor, iktidar partisi tarafından kendilerine verilen kontenjan kadar meclis üyesi adayları, Ak Parti’nin bayrağı altında seçime giriyorlar.
İnanmak istemiyorum ama MHP’de “parti içi muhalefet” kesiminin iddiası, “parayı bastıran listeye girdi…” şeklinde…
MHP Kahramanmaraş İl Başkanı Ertuğrul Doğan’ı ve Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Müfit Dal’ı iyi tanıyanlardanım, paraya pula tamah edecek, böyle akçeli işlerle uğraşacak karakterde insan değiller.
Mesela şöyle bir eleştiri olsa anlarım, hakta veririm; “Listeye giren kişiler partili değil, sadece ekonomik zenginliği olanlar girdi…”
Partiye emek veren insanları kırmamak, küstürmemek gerek.
Sanırız İl Başkanı Doğan bu iddialara bir açıklık getirecektir.
Bekleyip görelim…
ONİKİŞUBAT VE DULKADİROĞLU’NDAKİ AYIP!
BELEDİYE Meclis Üyeliği listesi açıklandıktan sonra listelerde ilk dikkat çeken, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek ve Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay’ın adeta sağkolu olarak bilinen isimlerin üzerinin çizilmiş olmasıydı.
Onikişubat’ta Dr. Ali Ünsal, Dulkadiroğlu’nda Sebük Tekin Alparslan…
Her iki isimde meclis üyeliğinden gelip başkan yardımcısı / vekili olan isimlerdi…
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz -ki hayatta hiçbir işi / şeyi herkese beğendirebilmek mümkün değildir- iki başkanında en güvendikleri sağ kollarıydı.
Onikişubat’ta Dr. Ali Ünsal, belki teknik adam değildi ama Başkan Mahçiçek’in güvenerek vekâlet verdiği bir isimdi ve EXPO’nun en büyük mimarlarındandı.
Dulkadiroğlu’nda Sebük Tekin Alparslan, deyim yerindeyse bu belediyenin adeta beyni idi. Fotoğraf karelerine girmeyi istemeyen, reklam kokan hareketlerden ısrarla kaçınan ve Başkan Okay’ın başarısı için gecesini gündüzüne katan bir isimdi.
Eğer bu isimlerin varsa bir yanlışı yamuğu, şunu bunu, verin savcılıklara gereği yapılsın. Yoksa da sırf Mahçiçek ve Okay’ı budayıp onların başarısız olması için çaba gösterilmesinin mantığını anlayamıyorum.
İlk gelen tepkiler, isimleri Mahir Ünal’ın sildirdiği şeklindeydi, çünkü kentin en güçlü siyasetçisiydi…
Bu sütunların yazarı olarak her yerde, “Bu işi iyi araştırın, benim tanıdığım Mahir Ünal meclis üyelikleri ile falan uğraşmaz, onun sıkletindeki bir siyaset adamı için bunlar çok küçük şeyler…” demiştim.
Dediğim çıktı beyler bayanlar…
ESKİ Vali, yeni siyasetçi Kahramanmaraş Milletvekili Celalettin Güvenç, önce ısrarla Onikişubat’a müdahale ediyor. Parti içinde karşı çıkanlar bu kez adeta “kelleye kelle” istercesine “Dulkadiroğlu’nda da isim silinmesi gerek” diyorlar.
Sonrasında İl Başkanı Ömer Debgici diğer milletvekilleri ile de görüşüp iki taraftan da isim sildirmekten vazgeçiyorlar. Ancak eski Vali bunu içine sindiremiyor ve genel merkezden gelen yetkiliyle konuşup konuyu tekrar ısıtıyor, “cadı kazanı”nın altına odun atıyor.
Neticede kendilerince sözümona çözüm sağlamış oluyorlar, her iki ilçenin en önemli isimlerini sildiriyorlar.
Bravo eski Vali tebrik ederiz, Kahramanmaraş’a vekil olduğunuzdan bu yana ilk defa bir icraat yaptınız!
Bunun adı “kin siyasetidir”dir…
Bunun adı, kendi partisinin başkanları “başarısız olsun operasyonu”dur…
Siz kendi işinizi yapın Sayın Vali, bırakın başkanlarda kiminle çalışacağına kendileri karar versinler.
Olmadı Sayın Valim olmadı
BEN MAHÇİÇEK VE OKAY’IN YERİNDE OLSAM
BU durumda ben her iki başkanın da yerinde olsam…
Onikişubat’ta zaten Dr. Ali Ünsal devlet memuriyeti olan bir tabip. Tekrar memuriyetine dönecektir. Ondan sonra kurum değişikliği ile Onikişubat Belediyesine alır, yasal süreç tamamlandıktan sonra başkan yardımcısı yaparım…
Dulkadiroğlu’nda ise… Sebük Tekin Alpaslan’ı hemen açık kadrodan Özel Kalem Müdürlüğüne atama yapar, devlet memuru olmasını sağlarım veya sözleşmeli memur kadrosundan yetkimi kullanıp belediyeye alırım. Yasal süreç tamamlandıktan sonra da tekrar başkan yardımcılığı görevine getiririm.
Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız merhum Demirel’in deyimiyle, “Demokrasilerde çare tükenmez…”
YATACAK YERİ YOK:
EGOLARINI TATMİN EDEN POLİTİKACILAR
KENDİ asli işini bırakıp parti içinde kin siyaset yapıp, başkanların tekrar aday yapılmasının önüne geçemeyince sözümona onların iş yapan kadrolarını tırpanlayarak, şahsi egolarını tatmin eden politikacıların…
YATACAK YERİ ÇOK:
ASİL VE YÜREKLİ POLİTİKACILAR
SİYASETEN kendilerine zarar verip en verimli dallarının budanmasına rağmen beyefendiliklerinden ödün vermeden çalışmalarına devam eden ve kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyen asil ve yürekli politikacıların…