Merhaba sevgili gençler, Malumunuz TEOG sınavımıza son iki ay kaldı. Bu iki ayı en güzel şekilde değerlendirebilmek adına sizlere birkaç tavsiyelerim ve tabiri caizse taktik ve stratejilerim olacak. Umarım sizler adına güzel bir yarar, derdinize deva, olur. Şimdiden sınavlarınızda başarılar dilerim. Daha güçlü bir Türkiye ve yarınlara kavuşabilmek ümidiyle hayırlı çalışmalar diliyor, yolunuz ve bahtınız daima açık olsun diyorum. Bu saatten sonra gireceğimiz derslerin bütün konuları bitmiş olmalıdır. Eğer bitirememişsek ivedi bir şekilde konuların özetleri çıkarılarak konular hakkında bilgi sahibi olmalıyız. (Zamanımız yetişmiyor diyen öğrencilerim için özellikle akşam saat 20.00 -22.00 arası bu işi halletmeniz için güzel bir fırsattır. Çünkü akşamdan yapılan çalışmalar zihinde daha kalıcı olur.) Sonrasında ise bu konularla ilgili en az yirmişerli sorulardan oluşan üçer tane yaprak testlerden çözmeliyiz. (Mesela: Türkçe, Matematik, İnkılap Tarihi, Fen ve Teknoloji, İngilizce ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleriyle alakalı ayrı ayrı 3x20=60, 60x6=360 soru çözmeliyiz.) Buradan da anlayacağınız gibi artık bizim bol bol
“soru bankası” çözmemiz gerekir. Özellikle de yanlış yaptığımız sorularda yoğunlaşarak bu konularla alakalı özetlerimize göz atarak hatamızı bulmamız gerekir. Böylece aynı hatalara düşmemiş oluruz. Tabii burada şuna da dikkat etmemiz gerekir. Örneğin Türkçede iyiysek önceliğimiz Türkçe soru bankası değil; zayıf olduğumuz Matematik konularından soru bankasını çözmemiz uygun olur. Yani işlem önceliğine uymamız gerekir. Bu şekilde çalışmamız daha verimli olur. Yine dikkat etmemiz gereken bir nokta daha var ki burası her defasında es geçiliyor. Öğrencilerimiz diyor ki, Türkçeden ve sosyalden çok çalıştım ve yoruldum. Halbuki bu derslere çalışırken ve test çözerken
“çaprazlama sistemini” Demem odur ki öncelikle sözel derslerden başlamışsak sonrasında sayısal daha sonra sözel ve tekrarında sayısal çalışarak sağ ve sol lop dediğimiz beyin sistemini harekete geçirmeliyiz. Nihayetinde bütün dersleri bir arada görmüş olacağız. Haftada en az bir sefer kendimizi TEOG sınavına tabi tutmalıyız. Bunu için kendimize yeterli süreyi verebilmek için özellikle hafta sonu günlerini değerlendirebiliriz. Kahvaltı ve yemek düzenimize dikkat etmeliyiz. Özellikle sabah kahvaltısını mutlaka yapmış olmalıyız. Unutmamalıyız ki sağlıklı olduğumuz müddetçe derslerimizde başarılı oluruz. Ayrıca kendimizi bu derslerden ve sınavlardan başarılı olacağımıza inandırmalıyız ve daima pozitif düşünmeliyiz. Ümitsizliğe asla yer vermemeliyiz. Zafere ulaşmak için çok istekli, azimli ve çalışkan olmalıyız. Gelelim en önemli noktaya. Sınavda her sorunun hakkını vermeliyiz. Yani bütün sorulara ikişer dakika vererek çözmeliyiz. Sorularla inatlaşıp vaktimizi lehimizeyken aleyhimize çevirmemeliyiz. Bildiklerimizi yapıp bilmediğimiz soruları işaretleyerek geçmeliyiz. Seri bir çözüm geliştirmemiz gerekir. Özellikle de sonraya bıraktığımız soruları boş bırakmayıp iki şıktan birini mutlaka işaretlemeliyiz. Çünkü yanlışlar doğruyu götürmüyor. Son olarak da erken çıkmamalıyız. Süremizi sonuna kadar hatta varsa uzatmalara kadar kullanmalıyız. Neden mi? Nedeni şu: Optik forma bilgilerimizin doğru geçirilip geçirilmediğini kontrol etmeliyiz. Çünkü kitapçıkta doğru çözdüğümüz halde optiğe yanlış aktarıyoruz. Çözmediğimiz sorulara tekrardan dönmeliyiz. Sınav telaşıyla dönmeyi unutuyoruz. Lafın kısası bizleri ardımızdan atlı kovalamıyor, aceleye gerek yok! Sakin bir şekilde, sınava zamanında girip zamanında çıkmalıyız. Sınav süresince herhangi bir değişiklik yapmamalıyız. Yeni bir taktik kullanmamalıyız. Her zamanki kuralımız, stratejimiz neyse onu kullanmalıyız. Şova gerek yok; yoksa şovun kendisi biz oluruz. Unutmayınız ki bu gelecek siz gençlere emanet edilecektir. Geleceğinize sahip çıkabilmeniz için kendinizden emin ve özgüvene sahip olmanıza, asla yılmadan ve planlı bir şekilde büyük bir aşk ve iştiyakla çalışmanıza bağlıdır. Görüşmek ümidiyle hoşça kalın…