Eğitim ve öğretim Türkiye için çok önemlidir. Önemlidir; çünkü gelişmiş ülkeler sınıfında yer almak istiyorsak her zamanki meşhur söz “eğitim şart” parolamızdan şaşmamamız lazım. Hal böyleyken sevgili okurlarım, bizler genç nüfus bir ülke olarak gençlerimizin hem pozitif bilimler hem de manevi değerler dediğimiz değerler eğitiminin tam olarak alması şarttır.
Özellikle her yıl üniversite sınavına giren gençlerimizin bu konudaki istatistiklerine bakacak olursak sıkıntı büyük. Bilhassa matematik hala çözümlenemedi gitti. Yaklaşık 2 milyon 600 bin öğrencinin girdiği bu YKS’de istediğimiz başarıyı gösteremiyoruz. En azından özel kurs merkezleri bu açığı kapatmada büyük rol oynuyordu; fakat bu ay içerisinde kapanması ya da tekrardan şekillenmesi gerekiyordu. Henüz yetkililerden bir açıklama gelmedi.
Peki bu kurs merkezleri kapanırsa bu kadar öğrenci bilgiyi nereden alacak? Sakın uzaktan eğitim demeyin! Bu korona günlerinde gördük asla yüz yüze eğitim gibi olmuyor, bu bir hakikat ve gün gibi ortada. Bunun aksini söyleyen varsa yalan söyler bu konuda peşin hükümlüyüm değerli okurlarım; her zaman tartışmaya açığımdır.
Diğer yandan bu kurs merkezlerinden geçimini sağlayan binlerce öğretmen var. Peki bunların durumu ne olacak? İşverenlerden iyi olanlar için sıkıntı yok; lakin şu da bir acı gerçek ki çoğu bu işi ticarete döküp öğretmenleri sömürmekte. Bunu lütfen büyük bir titizlikle yetkililer iyi araştırıp incelesinler, anlamadıkları yahut işin içinden çıkamadıkları bir durum olursa bana gelsinler ben yardımcı olurum bu konuda elimde her türlü tecrübe ve delil var, sıkıntı yok. Sıkıntı şurada maalesef bir çözüm yok! Şunu bunu kaldırmakla veya koymakla bu iş olmaz! Bu işe kökten bir çözüm getirmek gerekir.
Efendimizin de buyurduğu gibi: “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz.” “İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız.” gibi birçok hadis-i şerif var… Buradan da şunu anlıyoruz ki biz eğitimsiz ve öğretimsiz asla ama asla “ya-pa-ma-yız!” bunu unutmayalım.
Neden? diye hiçbir zaman sormayın en büyük kanıt size, dış güçlerin dünyaya açtığı biyolojik savaş ortada daha nasıl canlı ve somut örnek verelim. Bence bundan daha iyi bir örnek olmaz!
Okuyup gelişen ülkeler bilgiyi iyiye kullanırsa ne ala; yoksa kötüye kullanırsa dünya yerinden oynar tabiri caizse. Biz bunların eline bakmak istemiyorsak işte bize bir fırsat bu yılı milat kabul edip eğitim ve öğretim alanında yeniden bir doğuş yapmalıyız. HAKKA, HUKUKA, ADALETE riayet ederek uzmanları tarafından bu işler yeni nesil yavrularımıza en güzel şekilde verilmeli. Yoksa havanda su dövmeye devam…
devam edecek…