(İki arkadaş yinedükkândadırlar.)

HACİVAT – Al şuayranı, ısınmadan iç Karagöz’üm! Kendime yine getirtirim.

KARAGÖZ – Ben sözdinlerim (Ayranı içer) Lıkır lıkır lıkır…

HACİVAT – Amanyavaş ol, başımıza iş çıkarma!

KARAGÖZ –Köftehor, verdiğin para boşa gitmesin diye ayranı son damlasına kadar içiyorum.

HACİVAT – Hah hahhah… Neredeyse bardağı da içeceksin!

KARAGÖZ – Oooohh,yorgunluğun üstüne doğrusu iyi oldu. Allah kesene bereket versin!

HACİVAT – Âfiyetolsun Karagöz’üm ama ne yaptın da bu kadar yoruldun?

KARAGÖZ –Bilmiyor musun, bir gün çalışıp üç gün iş arıyorum. Bugün epey uzaklara gittim.

HACİVAT – Tabiiefendim, aramadan iş bulunur mu?

KARAGÖZ – Artıkiş aramayacağım Hacı Cavcav!

HACİVAT – Aileceaçlıktan ölecek misiniz?

KARAGÖZ – Açlıktanölmeyeceğiz ama çalışmayacağım.

HACİVAT – Biryerden miras mı geldi?

KARAGÖZ – Piyazgelmedi, yanında cacıkla kuru fasulyeli pilav geldi.

HACİVAT – Canımşakayı bırak! İnsanın çalışmadan yaşaması için eline büyük bir para geçmesilâzım. Meselâ piyango bileti…

KARAGÖZ – İşteşimdi bildin Hacı Cavcav!

HACİVAT –Karagöz’üm doğru mu söylüyorsun? Yani sana piyangodan büyük ikramiye mi çıktı?

KARAGÖZ – Hayhay, çıktı ya!…

HACİVAT – Bak bugüzel habere senden çok sevindim.

KARAGÖZ – Eksikolma!… İstersen sana sermâye veririm.

 

HACİVAT – Canımbenden önce sen kendine bir dükkân açıver! Hazır para çabuk biter de tekrar işarayıp yorulmaktan kurtulursun!

KARAGÖZ – Parayıalmaya beraber gideriz. Saymasını bilmiyorum diye beni kandırırlar.

HACİVAT –Haklısın, gideriz. Karagöz’üm!

KARAGÖZ – Biliyormusun Hacı Cavcav, daha parayı almadan sarfetmeye başladık!

HACİVAT –Anlayamadım, o nasıl oluyor?

KARAGÖZ – Çokgüzel oluyor. Oğlum bisiklet aldı. Hanım saç kurutma makinesi aldı. Ben dealtın kaplamalı bir dolmakalem aldım.

HACİVAT –Alış-veriş iyi de, sen okuma yazma bilmeden bu kalemi neden alıyorsunanlayamadım?

KARAGÖZ –Köftehor, öğreneceğim ya!…

HACİVAT – Neyseçok bir şey almamışsın.

KARAGÖZ – Almadıkama, bugün hep beraber yine çarşıya çıkacağız. Bulaşık makinesi, oğlumadaktilo…

HACİVAT – Olduolacak, buzdolabınızı da değiştirip dört kapılısını alın!

KARAGÖZ – Hayhay… Ama biz yeni gelecek kapısız, beş pencereli buzdolabı alacağız.

HACİVAT –Karagöz’üm sen bu bileti hangi para ile almıştın?

KARAGÖZ – Benalmadım ki…

HACİVAT –Almadığın bilete nasıl para çıkıyor?

KARAGÖZ – Geçengün Manav Süleyman verdi. “Bu bilette para var ama gidip alacak zamanım yok… Albileti, parası senin olsun!” dedi.

HACİVAT – AllahAllah!… Hiç böyle şey duymamıştım. Pekâlâ, ne kadar para çıkmış?…

KARAGÖZ –Bilmiyorum ama… Manav beni kandırmasın diye kahvehanede çaycıya sordum.Gazeteye baktı. “Verdiğin para boşa gitmemiş!” dedi.

HACİVAT – Çok iyiama anlayamadım, para çıktığını bile bile bileti sana neden veriyorlar. Tabiiya az para çıktı da ondan…

KARAGÖZ –Köftehor, az para olur mu, amorti çıkmış…

HACİVAT – Tühhh,Alla iyiliğini versin! Kepaze oldun!

KARAGÖZ –Pataklarım ha, şempanze neden olacakmışım?

HACİVAT –Karagöz’üm bu bilete sana ancak birkaç gün yetecek etmek parası çıkmış.

KARAGÖZ – Aman,ne olacak şimdi? (Gider.)