Önce maşallah diyelim. Nazar değmesin. Pazar günü kardeşimlebirlikte bir şehir turu attım. Sarayaltı’ndan girip, kuzey çevre yolundançıktım. Yetmedi Anadolu lisesi kavşağına bir göz atıp, hızımı alamadım ve uzunzamandır gitmediğim Göksun yoluna doğru giderek, yol nerede bozulacaksa oradangeri döneyim dedim.

Kentsel dönüşümün olduğu Tekke ve kayak merkezi gibi yerleribaşka bir zamana bıraktım.

Şehrin içi,  neredeyse  şantiye gibi..

Her tarafta çalışma var.. Bu çalışmanın getirdiği kaçınılmazbir düzensizlik var (Ki; dert çekmeden bal yenmez)..

Yapılan işlerin sonucunun Karamanlı kavşağı gibi güzelolacağını düşünerek; Her nimetin birmihneti olacağından hareketle, bu toz- toprak, sıkışık trafik, bozulandüzen bile gözümüze şirin görünüyor.

Büyükşehir’in şehir merkezine hizmeti gecikmişolabilir. 

Bu saatten sonra geriye dönüp hizmetler gecikti diyeferyadı-figan etmenin anlamı da yok.

Biraz daha sabredersek, geçmiş günlerin acısınaçıkartacağımız günler yakın.

Tıpkı çok gecikmiş olan Göksun yolu gibi.

Bir iki ay öncesine kadar işkence merkezi olan bu yoldaçalışmalar büyük ölçüde tamamlanmış. Tekir yokuşuna kadar yolun bir tarafıbitmiş ve yeni yol kullanıma tek taraflı da olsa trafiğe açılmış.

Çalışmalar bu hızla giderse çok yakın gelecekte, Güneydoğu’yubaşkent’e bağlayan ve en tercih edilen güzergahlardan biri olacak.

Bu tercih ise; yeni işletmeler, yeni istihdam ve günlüksıcak paranı sirkülasyonu anlamında memleketimize büyük bir  ekonomik hareketlilik kazandıracak.

Tufanbeyli üzerinden Göksun-Kayseri yolu’nun getireceği vehareketliliği hayal bile edemiyorum.