Çoğu ebeveyn çocukta sorumluluk bilincini, düzen alışkanlığını otorite ile sağlayabileceğini düşünür. Bu belli ölçüde de doğrudur aslında. Asıl önemli olan otoriteyi ne şekilde sağlamaya çalıştığımızdır. Otoriteyi sağlarken farklı yollar deneriz. Ne yazık ki denediğimiz ilk yoldur sertlik, şiddet. Fakat zorla, şiddetle kurduğumuz otorite başarılı sayılmaz. Davranışı öğrenmiş kabul etmemiz için zorla değil içinden gelerek yapılması gerekir. Yani sorumluluk bilincini ve düzen alışkınlığını ‘kendi’ olmayı bırakmadan, içinden gelerek uygulamalı ki öğrenilmiş olarak kabul edelim. Çocuk ‘kendisi’ olmayı bırakmadan otoriteyi nasıl sağlarız? İlk aylarda çocukta bilinç ve kendini kontrol tam gelişmediğinden dolayı takipte tutulması fakat gelişimine uygun şekilde, yeri geldikçe serbestlikler verilmesi gerekir. İlerleyen zamanlarda çocuğun seviyesini göz önünde bulundurarak kuralları oluşturmaya başlayabiliriz. Otorite kurarken, kurallarımızı belirlerken dikkat etmemiz gereken nokta açık ve net olmasıdır. Otoriteyi anlık müdahalelerle kurmaya çalışmamız çatışmaya neden olur ve sevgi bağımızı zayıflatır. Kurallarımız net olursa uyarmamız yeterli olacaktır. Kurallarımız net olsa da çocuklar başlarda boşluk arayacaklardır. Tutarlı olmalıyız, taviz vermemeliyiz. Taviz vermemek yanlış anlaşılmasın; Sert olmak, kızmak, bağırmak değildir. Güzel bir şekilde uyarmalı, kuralımızı hatırlatmalı ve geri adım atmamalıyız. Otoriteyi direterek, şiddetle sağladığımızı varsayalım. Arkamızı döndüğümüz ilk anda davranış eskiye dönecektir. Otoriteyi şiddetle sağlamak hem kurala hem kural koyana tepkiye sebep olur.Sevgi bağıyla kurduğumuz otorite ise biz olmasak bile davranışı devam ettirecektir. Sonuç olarak sağlıklı otorite kurmak için şiddeti değil sevgi bağını kullanmalıyız.