Yıllardır spor camiası içerisindeyim ve hiçbir zamanda haddimi aşacak bir şeyler yapmam… Bilmediğim şeyleri de öğrenmek için elimden geleni de yapmaya da özen gösteririm. Hiçbir zaman kendimi yüksek mertebelerde de görmedim de görmemde… Gerek mesleğim olsun, gerek mevki makamım gerek kişiliğim… Her zaman haddimi bilmişimdir… Spor kişiliğimden dolayı da herkes beni çok iyi tanır. Spor’u spor olsun diye değil, sporu yaşam tarzım olduğu için yapan biriyim. Yaşam tarzı olarak kabul ettiğim için de aksattığım günler kendimi de rahatsız hissediyorum. Hatta spor yapamayınca sinirli oluyorum. sporun sağlık açısından faydasını bilmeyen yoktur sanırım. Birde çok fazla yapıldığında ters tepkilerini… Lakin bu yazımda mecaz anlamda sporun azı kadar çoğunun da zarar olduğunu farklı tarz örneklerle ifade edeceğim. Aslında ben de bir hafta tatil yapıp, ayağımı uzatıp dinlenmek istiyorum ama olmuyor, spor yapamayınca mutsuz oluyorum. Spor yapan insanlar enerjilerinin en üst seviyesine çıktığını duydunuz mu hiç? Bir deneyin kendinizi mutlu hissedeceğinizden eminim. Bir alışkanlık haline geldiğinde yapmadığınız içinde kendinizi suçlu hissedeceksinizdir eminim. Bende aynı keza öyleyim. spor yapmak, yaptırmak, yada spora insanları kanalize etmekten haz duyuyorum. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için onları küçük yaşta spora yönlendirmek gerektiğine inanıyorum. Bu Bağlamda görev aşkı ile kendimi ASKF’nin içerisinde buldum. Gerek Yöneticilik yaptığım kulüpler, gerek bireysel çabalarım sayesinde… Spor’a hizmet etmek kadar güzel bir şey yokmuş tabi benim açımdan… Tabi Yöneticilik yapmak, yöneltmek zor iştir spor camiasını… Gönüllülük esasına dayanan bir hizmet… Geceni gündüzünü, zamanını oraya harcaman gerekiyor. ASKF Yönetimi, İl Tertip Komitesi bunların bir örnekleri ama yorucuda oluyor. Kulüp yönetmek, idare etmek, onlara yön vermek kolay bir iş değil… Geçtiğimiz günlerde Ergün Önal yorulduğunu ve bu işi sevdiğini ifade ediyor. Bağımlılık yaptığını bırakamadığını ifade ediyor. Gerçekten de öyle, bağımlılık yaptımıydı gözün hiç bir şeyi görmüyor ve ufak tefek küçük olumlu hamleler gülücükler saçtırıyor. Özellikle de açık havanın mutlulukla doğrudan ilgisi olduğunu düşünüyorum. Bu bağlamda Sizce, sporla küçük yaşta tanışan insanların uyuşturucuyla tanışma olasılığı nedir? Kendi görüşüm % 0. Ama çevresel faktörler de önemli tabii. Başkan Önal’ın örneği de farklı bir çevresel faktör… Birilerini hizaya getirmek, birilerini mutlu kılmak ve düzen kurması çabası içerisinde… Yönetmek çok zor, hizaya geldiğinde ise sigara, meslek ve ASKF’yi bırakacağını ifade ediyor… Taki sigara kendisine de yasak halbuki, bu şıkkı aştık. Mesleği Muhasebe, onu bırakırsa kafası rahatlar, tabi birinin düzen kurması ile o iş çözülür. Son şık Spor’u bırakma konusu, bu şık zor, kan’a damar’a işlemiş, yönetimsel işler düzene girer ama spor sevdası psikolojik olarak azına çoğuna bakmaz. Spor yapan genç vücuduna zarar vermez, kötü alışkanlıklardan uzak durur. Benim arkadaş çevremdeki sporcu bir insanın çevresindeki arkadaşları alkol alıyordu hemen her gece. O sporu tercih ettiği için eski ve de çok sevdiği arkadaş çevresinden uzaklaştı. Yani spor daha önde bir bağımlılık kendisinde… Gerçi bağımlılık kötü bir kelime olabilir, spor tutkusu alkol bağımlılığından çok daha önde demeliyim. Bazı insanlar ise spor’u kiloya bağlar bence mantık dışı… Sporun iştah açtığı doğrudur ama kilo alma durumu tamamen u beslenme sistemiyle ilgili. Aynı sporu yapıp kilo alan da var, veren de var. Mesela ben, günlük 4 saatimi sabah erke, akşam geç saatlerimi spora ayırırım. Hemi günün stresini atar, hemi vucut’un direncini tartarım. Zaten sporun kazandırdığı özgüven beni kötü alışkanlıklara yöneltmiyor. Sağlıklı yaşamak için koşmak yerine yürümeyi tercih ediyorum. Bu bağlamda Hiç spor yapmamış insanla, yapanı ayırmak lazım olduğunu düşünüyorum. Ben hafif yürüyüşleri tavsiye ediyorum. Herkes spor salonuna gidecek diye bir şey yok. Gece uyuyan metabolizmayı uyandırmak için sabah sporu yapmak şart. Akşam sporu günün yorgunluğunu atmak için olabilir. Dünyanın malı dünyada kalır desturu ile düşünen biriyim. En büyük yatırım çocuklarınıza sporu aşılamak, sevgiyi aşılamak. Dolayısıyla onların mutluluğunu, sevgi dolu hayatlarını garantilemektir. Spor sevgiyi daima yanında getirir. Kalın Sağlıcakla…