Geçmiş tarihimize baktığımızda, imparatorlukların,devletlerin,milletlerin yıkılmasında en büyük etken sebebin bölünme ve parçalanma olduğu görülmektedir. Müslümanları bölmek ve parçalamak için din düşmanları Yahudiler ve Siyonistler gelmektedir.Her zaman doğrudan ön plana çıkmayarak,bazen başkalarını çıkarmışlardır. Daha çok ta İngilizlerle işbirliği yapmışlardır. İngilizler Hindistan da halkı birbirine düşürmek için bir çok dolaplar çevirmişlerdir. Osmanlının yıkılmasında da en büyük sebep, ırkçılığı ön plana çıkarmışlardır.Araplarla ,Türklerin arasına ırkçılığı sokmuşlardır. Araplar arasına,Türk ırkını,Türkler arasında Arap ırkını karalamak için çeşitli sözler ve kışkırtmalar yapmışlardır. Türkleri Araplara düşman etmişlerdir. Tarih tekerrürden ibarettir. Bugünde aynı bölmeler,insanları birbirine düşürmeler,dünyanın her tarafında artarak  devam etmektedir. Bundan sonra da duracak gibi değildir. Bize düşen geçmişten ders alıp,dış güçlerin oyunlarına ,tahriklerine kapılmamak gerekir. Şairin dediği gibi “ Tarih tekerrürden ibarettir.İbret alınsaydı tekerrür mü ederdi ? Bugün güzel Ülkemizde gözü olanlar,bizi parçalayıp yok etmek isteyenler,” Böl,parçala ve yut” taktiği güdenler bizler arasına  mezhep kavgası, Türk –Kürt kavgası,Alevi-Sünni kavgası çıkarmayı deneyebilirler. Bizler bu oyuna gelmememiz gerekir. Birlik ve beraberliğimizi bozacak her türlü davranışlardan ve oyunlardan uzak durmamız gerekir. Haçlıları ve Batının   hedefi ,zengin İslam ülkelerini ele geçirmek, yer üstü ve yer altı zenginliklerine sahip olmak ,İslamiyeti ortadan kaldırmak ve Müslümanları yok etmektir. Bu hedefe ulaşmada ,” Böl,parçala ve yut “ prensipleri en çok kullandıkları metottur. Her vatansever insanın Hz. Ali’den rivayet edilen  şu “Üç öküz hikayesinden ibret alması gerekir. Beyaz,siyah ve sarı üç öküz, dağda samimi arkadaşlar olarak, hayatlarını sürdürmektedirler.. kendi aralarında birlik olup, vahşi ve yırtıcı hayvanların saldırılarına  karşı koymaktadırlar. Bir gün bir aslan, güzel bir dayanışma içerisinde bulunan bu üç arkadaşı görür ve onları yemeye karar verir. Aralarındaki birliklerinden dolayı ,doğrudan saldırmadan korkar. Plan değiştirir.Sinsi planını uygulamaya başlar. Birlik içerisinde olan  üç öküzün yanına varır. Arkadaşlık teklif eder.Onlarla samimi olmak ister. Öküzler bu teklifi tereddütsüz kabul ederler. Aslan,onların güvenini kazanmak için, belirli bir süre bekler. Bir gün sinsi planını uygulamak için harekete geçer. Beyaz öküzün kendilerinden uzakta olduğu sırada, siyah ve sarı öküze yaklaşarak ;” Arkadaşlar etrafımızda avcılar dolaşmakta, vahşi hayvanlar dolaşmakta,beyaz öküzün rengi çok dikkat çekmekte, bu hepimiz için bir tehlike arz etmekte,” der. Siyah ve  sarı öküz biz ona söyleyemeyiz.Çünkü biz arkadaşız deseler de,Aslan siz ikiniz buradan uzaklaşın ben onu hallederim  diyerek ,iki öküzün uzaklaştırdıktan sonra ,beyaz öküzü parçalar ve yer. Sonra  siyah öküzü yemeyi hedefler. Bir gün  siyah öküz  uzakta iken aynı nağmeleri sarı öküze söyler. Seninle rengimizde tutuyor.Uyumlu bir şekilde ormanda yaşar kimse bizi bulamaz diyerek siyah öküzü de yer Artık işi kolaylaşmıştır. Teke düşürmüştür. Sıra sarı öküze gelmiştir.  Bununla arkadaşlığı  ise acıkmasına kadar sürer. Aslan acıkır,yemek için sarı öküze yanaşır. Sarı öküz  yenileceğini yani durumu anlar. Ancak iş işten geçmiştir. Sarı öküz,aslana ,” Anlaşıldı sen beni de yiyeceksin.” Yemeden önce benim gibi ahmaklara sesleniyor;”Bilinmelidir ki, beyaz öküzün yenildiğinde  ben yenilmişimde farkında değilmişim. Ben beyaz öküzün yenildiğinde kaybettim.”