Gevheri (17.Yüzyıl):      

  • Divan edebiyatından etkilenmiştir.
  • Hem heceyi hem de aruzu kullanmıştır.
  • Heceyle yazdığı şiirlerinde daha başarılıdır.
  • Hece ile Koşmalar, Türküler ve Türk manileri; aruzla da divan ve müstezat yazmıştır.

Ne kaçarsın benden ey yüzü mâhım
Seni seven var mı benden ziyâde
Rûz u şeb durmayıp alırsın âhım
Âşıkım ağlatma bundan ziyâde

Gece gündüz bir visâle ermedim
Bülbül olup gonce gülün dermedim
Bu cefâlar nedir ben de bilmedim
Var mı ki bir zâlim senden ziyâde

Söyle murâdını ben de bileyim
İnsaf eyle çok ağlattın güleyim
Kabul eyle sözüm kurban olayım
Haddim yoktur sana bundan ziyâde

Hercâisin gonce gülüm kokulmaz
Geçer gider hatırcığım sorulmaz
Der Gevherî mâh yüzüne bakılmaz
Yakar hüsnün beni nârdan ziyâde

Katibi (17.Yüzyıl):     

  • Divan edebiyatı nazım şekillerini ve aruzu da başarıyla kullanmıştır.
  • Aşk konusunda tekniği kuvvetli, ahenkli, hisli, lirik koşma ve semaileri ile kendi çağında ve sonrasında saz şairlerini etkilemiş usta aşıklardan biridir.

Güzel seni sevdim anca dünyada
Yüzüne baktığım kar bana yeter
Dolaştırma beni sema ziyada
Bu kadar yandığım nar bana yeter

Hublarınan menzil engin göçersin
Dost elinden bade olsa içersin
Beni görüp kaşın yıkar geçersin
Bir kez hatırımı sor bana yeter

Katibi'yem candan sadakatim var
Muhabbet yolunda seyahatim var
Bilirim ulusun kanaatım var
Sineni sineme sar bana yeter