Bugün popüler bir konudan bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu bizim ezberlerimizi bozan bir araştırma ve sonuçlarından. Baştan söyleyeyim bu sonuçlar birçoğunun hoşuna gitmeyecek. Çünkü yıllardır dillendirilen ve Osmanlı Devletinin çöküş sebebi olarak görülen dinden uzaklaşma teorisini çökertiyor. Ayrıca bazılarının Dillendirdiği, ‘dindarlaşırsak gelişiriz’ sözlerini de boşa çıkarıyor. Buna dayanak noktam; Uluslararası bir araştırma şirketinin 65 ülkede ve 64 bin kişi ile yaptığı anket sonuçları. Bu anket farklı şeyler söylüyor. Anket yapılan ülkelerde vatandaşlara sorulan soru; Dinin sizin hayatınızda ki yeri nedir? Yani din sizin kararlarınızda ne kadar etkili veya dindar mısınız, değil misiniz, anlamına geliyor. Araştırma sonuçlarına göre; din, gelişmekte olan ve geri kalmış ülkelerde insanların hayatında önemli bir yer edinirken, gelişmiş ülkelerde dinin hayata etkisi oldukça düşük oluyor. Düz mantıklılar şunu anlayacak; Din gelişmeye engeldir. Ama gerçekte öyle mi? Devam edelim. En dindar ülke Tayland oran %94, onu takip eden ülkeler %93 ile Ermenistan-Bangladeş-Fas- Gürcistan oluyor. Bunlar en dindar ülkeler ve hepsi de geri kalmış, fakir ülkeler. Dinin hayatında yerinin önemli olmadığını söyleyen ülkelere bakacak olursak: Japonya %13, İsveç %19, Çek Cumhuriyeti %23, Hollanda %26, bu ülkeler Çinin ardından en az dindar olan ülkeler olarak sıralanıyorlar. Çin ise dindarlığın en az olduğu ülke ve oran %7’dir. (Oran oldukça düşük) Bunların dışında dikkatimizi çeken diğer ülkeler: Fransa %14, Rusya %19, Almanya %21, Güney Kore %18, İngiltere %21, ABD ise gelişmiş ülkeler içerisinde en didar ülke, dindarlık oranı ise yüzde elliye yakın. Ateistlerin oranı ise gün geçtikçe artıyor. Oranları artış gösteren gruplardan biri Ateistler, diğeri deistler. Ateist oranı en yüksek ülke Çin ve oran %61’dir. Bu oranın yüksek olmasındaki neden, (bence) yıllardır komünizm ile yönetiliyor olması olabilir. Gelelim ülkemize; dindar oranı %79 civarında oldukça yüksek bir oran. Ancak ateist oranı da eskiye nazaran oldukça artmış durumda ve oran %2’dir. Yani artık nüfusumuzun %99’u Müslüman diyemeyiz. Zira diğer dinlerden olanlar da eklendiğinde bu oran % 3-4’e yükseliyor. Son zamanlarda artış olan deistleri de saymıyorum. Tabi bu araştırma sonucundan bazı ateistler düz mantıkla; ‘Geriliğin sebebi dindir ve Dinsiz olursak gelişiriz’ diye yorumlayacaklar. Düz mantıklı dindarlar ise bu araştırmanın saçma olduğunu savunacaklar ve dinsizliği ön plana çıkarmak için yapılmış olduğunu iddia edeceklerdir. Ancak iki tarafında kaçırdığı bir nokta var. O da gelişmenin din ile ilgisinin olmamasıdır. Bunun ispatı kolay. Dinsiz ateist ve inancı zayıf ülkeler: Çin, Küba, Venezuela ve Letonya gibi geri kalmış fakir ve fukara ülkeler. ABD dünyanın en zengin ülkesi ve Dindar oranı yüksek (yarısı dindar) Ama Fas, Tayland, Ermenistan ve daha nice dindar ve fakir ülke var. Ancak dindar olmayıp da zengin ve gelişmiş ülkelerde var. Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve daha niceleri… Bu nedenle din etrafında tartışanların yanıldığını düşünüyorum. Ne Ateistler, ne din düşmanları, ne de Dindarlar, hepsi yanılıyor. Tek gerçek din gelişmenin önünde engel olmadığı gibi gelişmenin sebebi de değildir. Gelişmenin ve geriliğin sebebi görenleri bu anket yalanlıyor. Gelişmenin ve ilerlemenin tek sebebi Özgür düşünce ortamı bilim ve ilimin gelişmesi ile demokrasidir. Bunun ispatı ise gayet açık. İsterseniz yukarıdaki ülkeleri bir de Demokrasi açısından değerlendirin, işte o zaman gelişen tüm ülkelerin özgürlükçü ve Demokrat, gelişmeyenlerin ise kısıtlayıcı ve Demokrasi yetersizliği olan ülkeler olduğunu göreceksiniz. Demokrasi, özgürlük ve bilimin yerleşme oranı, zenginlik ve refah oranı ile doğru orantılıdır. Geri kalmışlık ile özgürlük ve demokrasi eksikliği doğru orantılı. Her şey ortada değil mi?