Aşık Halil (18.Yüzyıl):       

  • Selim (1761-1808) döneminde yaşayan âşık Bursalı’dır. Hece ile yazdıklarının yanı sıra, aruzla yazılmış şiirleri de vardır. Ömrünün sonuna doğru yazdığı şiirlerinde dinî ve tasavvuf) konuları işlemiştir.
    Şairnâmelerde Âşık Halil’den söz ediliyorsa da, mahlaslar karıştığı için bunun hangisi olduğunu tespit etmek zordur.

Kıvrılıp yassılan yollar
Garip midir bencileyin
Çağlayuben akan seller
Garip midir bencileyin

Eğer gece eğer gündüz
Hep anınla eğleniriz
Gökyüzünde olan yıldız
Garip midir bencileyin

Gözden akan kanlı yaşlar
Yüreğim yarası işler
Yuvadan ayrılan kuşlar
Garip midir bencileyin

Çağlayuben akan seller
Her seherde esen yeller
Beyinden ayrılan kullar
Garip midir bencileyin

Halil eydür ana nişan
Yürekten kaynayıp coşan
Sevdiğinden ayrı düşen
Garip midir bencileyin

Abdî (18. Yüzyıl): 

  • 1166/1752 yılında Mekke’ye gidip üç yıl kaldıktan sonra döndüğünü göz önüne aldığımızda, yüzyılın ilk çeyreğinde doğduğunu söyleyebiliriz.
  • Sun’î, şairnâmesinde Abdî’nin Şarkî ile birlikte Bağdat’a şan veren bir şair olduğunu söylemektedir.
  • XVII. yüzyılın ünlü âşıkları Aşık Ömer ve Gevherinin etkisinde kalmıştır. Hece vezninin yanı sıra aruzla yazdığı şiirleri de vardır.

Nedendir gül yüzün seyreden âşık
Bülbüller misâli efgâne gelir
Dolanır kuyunu çok bağrıyanık
Derdlidir cümlesi dermâne gelir

Kendine bendeni yâr-ı gâr etsen
Ne olur sevdiğim böyle kâr etsen
Cemalin şem'ini aşikâr etsen
Dönerek nice bin pervâne gelir

Sana ben ahvâlim söyleyim derken
Divâne gönlümü eyleyim derken
Seninle bir sohbet eyleyim derken
Neyleyim ol rakib bîgâne gelir

Sevdiğim doğrusu pek güzel imiş
Gülleri açılmış kemalin bulmuş
Yâr ile rakipler bir yere gelmiş
Zemmile bu halkı âyâ ne gelir

Bilmezdim sevdiğim ben böyle seni
Yazıklar uğruna bezi ettim teni
Niçin öldürürsün garip Abdi'ni
Kırk yılda bir yiğit dünyâya gelir