Resulallah Efendimiz (sav) buyurdular ki: “İlim kaldırılmadıkça zelzeleler çoğalmadıkça zamanın bereketi kalkıp kısalmadıkça fitneler çıkmadıkça öldürme hadiseleri çoğalmadıkça ve hatta mallarınız çoğalıp, vadi gibi, akmadıkça kıyamet kopmaz.”
Zelzele ve sair afetlerin çoğalması dünya halkına Hz. Allah’ın (c.c.) bir vadidir; korkutmasıdır. Zira, Cenab-ı Hak; İsra Suresi’nin 59. ayet-i kerimesinde şöyle buyurmuştur: “… Halbuki biz, o ayetleri, Cenab-ı Hakk’ın kudretine delalet eden o alametleri, ancak ahiret azabından korkutmak için göndeririz. “
Resulallah Efendimiz de (sav) gök gürlemesi hakkında: “Muhakkak o, arz ehli için pek şiddetli bir korkutucudur.” buyurmuşlardır.
Allahü Teala’nın kudretine delalet eden bu dehşetli hadiselerle arz ehlinin korkutulması, yalnız günahlar açıkça işlenilmeye başlanıp herkese ilan edildiği zaman olur.
Hz. Aişe (r.anha), Peygamber Efendimize (sav): “Ya Resulallah, içimizde salih kimseler varken helak olur muyuz (bize azap gelir mi)?” diye sordu. Resulallah Efendimiz (sav) de: “Evet, günahlar çoğalıp bir kısmının günahları sebebiyle, onları nehyetmedikleri (iyiliği emredip kötülüğü men etmek,uyarmak) için, halkın tamamı helak olduğu zaman, Allahü Teala kıyamet günü niyetlerine göre salih olan kimseleri onlardan ayırır.” buyurdular. (Şerh-i İbn-i Battal)
Görüldüğü üzere şu dünyada biz Müslümanlar olarak birbirimizden mesulüz. Sadece kendisine Müslüman olma, durumu zinhar yoktur. Her birimiz, birbirimizin yanlışını gördüğümüzde güzelce uyararak bir tek doğru olanı gösterip yapmalıyız. Bundan da gururlanıp da övünmemeliyiz. Bugün kardeşine gelen elem bir durum yarın da senin ve benim başımıza gelebilir.
İslamiyet, öylesine güzel bir dindir ki her anında ve karesinde içinde harikulade hikmetler ve sebepler vardır. Bizler Hz. Allah’ın (c.c.) ipine sıkıca sarılıp birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi her daim diri ve ebedi kılmalıyız. Bunu da yaparken de asla ve asla ayrımcılık, şuculuk-buculuk, yapmadan adaletli bir şekilde yapmalıyız.
Rabbi Rahimimiz, bizleri her daim izzet-i dergahından ve kendisinden ayırmasın. Yaptığımız hatalar ve günahlardan dolayı emin ve muhafaza eylesin; hemen tevbe etmeyi nasip ve ihsan eylesin (amin).