Yeşilay’ın KÜLT Vakfı işbirliğiyle düzenlediği 4.Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi tamamlandı. 2050 katılımcının takipettiği kongrede teknoloji bağımlılığına ilişkin farkındalığın geliştiğibelirlenirken, buna karşın teknoloji bağımlılığı ile ilgili tarama, uygulama veodaklanma eksikliklerinin olduğu tespit edildi.
Yeşilay’ın Kültür, Toplum ve Aile Vakfıyla birliktedüzenlediği 4. Uluslararası Teknoloji Bağımlılığı Kongresi tamamlandı. AçılınıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, 15 ülkeden alanında uzman 35konuşmacının katıldığı kongreyi toplam 2050 katılımcı takip etti. İki gün sürenkongre boyunca uzmanlar ve katılımcılar mobil telefon bağımlılığı, online oyunbağımlılığı, halk sağlığı ve bağımlılık, çocuklarda online oyun bağımlılığı,internet ve sosyal medya bağımlılığı ile siber zorbalık konularını tartıştılar.
Kongrenin kapanışında değerlendirmede bulunan YeşilayGenel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Dinç, “Etkinliğimiz boyunca öğrendiğimiz enönemli şeylerden bir tanesi Türkiye’de teknoloji bağımlılığı ile ilgilifarkındalığın gelişmiş olmasıdır. Görüyoruz ki; teknoloji bağımlılığı diye birşey var ve bu insanların hayatını olumsuz etkiliyor, daraltıyor vezorlaştırıyor” dedi. Kongrede ayrıca teknoloji bağımlılığı ile ilgili 3meselenin de ortaya çıktığını söyleyen Mehmet Dinç, “Bunlardan bir tanesitarama çalışmaları konusundaki eksiğimizin olduğu. Bu konuda çalışmalaryapıyoruz, ancak daha hızlı, kapsamlı ve daha yoğun yapmamız gerekiyor.Ülkemizde teknoloji bağımlılığı ile ilgili çok sayıda tez, makale olmasınakarşın, tarama konusunda zayıf durumdayız. Özellikle bu konuda araştırma yapmakisteyen arkadaşlarımız, buna yoğunlaşabilirler” dedi.
Literatürde eksik olan farklı alanlarda çalışma yapılmalı
Uygulama konusunda da bazı sıkıntı ve problemlerin olduğunadikkat çeken Mehmet Dinç, “İkinci meselemiz uygulama ile ilgili. Teknolojibağımlılığı oldukça yaygınlaşmış durumda. Gençlerde ve çocuklarda da görülüyor.Anne babalar mağdur. Uygulama önerilerini ve örnekleri ciddi bir şekilde ortayakoyup bunların içerisinden işimize yarayanları değerlendirerek, bilimselprojeler hazırlamalıyız” dedi. Üçüncü meselenin farklı bir bakış açısıgeliştirememek olduğunu vurgulayan Mehmet Dinç, “Teknoloji bağımlılığınıherkesin baktığı açıdan ele alırsak, bir katkı sağlayamayız. Yapılan çalışmalargenellikle belli konulara odaklanılmış. İlk akla gelen şey üzerine çalışıyoruz,ancak o akla gelen şey daha önce binlerce insanın da aklına gelmiş ve üzerindeçalışılmış. Dolayısıyla akla ilk gelen konulardan ziyade, literatürde eksikolan farklı alanlarda çalışma yapmalıyız. İnternet bağımlılığı ile ilgilielimizde bayağı bir çalışma birikti. Ancak sosyal medya, özgül internet ve ceptelefonu bağımlılığı konularında eksik durumdayız. Yeşilay da bu alanlardayapılacak olan tüm çalışmalara gerek burs gerek mali destek programlarıyladestek olmaya hazır” diye konuştu.
Medya diyeti şart hale geldi
Kongrenin ikinci gününde oturum başkanlığı yapan YeşilayBilim Kurulu Başkanı aynı zamanda İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Peyami Çelikcan ise, insanların iş yaparken dahi dijital medyayı kullanır haldeolduklarını kaydetti. Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Serbest zaman ile iş zamanıarasında sınırın ortadan kalkması ve medya içeriklerinin sürekli güncellenmesi,insanların sürekli dijital medya ile meşgul olmalarını sağlıyor. Bu nedenledijital medya kullanımı son yıllarda oldukça yoğunlaşmış durumda. Kontroldençıkınca da tabi bu bağımlılık sorunu olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Beslenmedeolduğu gibi bu konuda da bir diyet uygulamak zorunluluğunun ortaya çıktığınıifade eden Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Giderek gün içerisindekullanabileceğimiz saatleri dijital medya içeriklerine aktarıyoruz. Bunuyaptıkça işimizden oluyor, sosyal hayatımızdan vazgeçiyoruz” dedi. Artık nezaman, ne kadar ve hangi içerikleri tüketeceğimizi belirlememiz gerektiğini vebunlara bir sınırlama koymamızın şart olduğunu bildiren Prof. Dr. PeyamiÇelikcan, “Bizler iyi bir medya diyeti uygulayabilirsek, bunu çocuklarımıza dauygulatabiliriz. Dijital medyayı sınırsız, süresiz kullanan ailelerin çocuklarıda aynı şeyi yapıyor. Ebeveynler dijital medyayı bilinçli kullanırlarsa, buçocuklarına da yansıyor” dedi.
Akışkan modern bir dünyada yaşıyoruz
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kemal Sayar ise, kongredeyaptığı konuşmasında hayatın akışkan bir hale geldiğinden söz ederek, “Akışkanmodern bir dünyada yaşıyoruz. Modern dünya kontrolümüzden çıkmış durumda. Dünündünyası yarının dünyasından farklılaştı. Dünün bilimkurgusu bugünün gerçeği olarak karşımıza çıkıyor. İçin bulunduğumuz çağ“akışkan modernlik” çağı. Bu çağın içinde hızlı kapitalizm, küreselleşme,dijital devrim, bireycilik, duygusal kapitalizm ve medya ve kültürel endüstrivar” dedi. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kemal Sayar, “Dijital dünyada neden bukadar vakit harcadığımız ortada: Kimlik yaratma, görülme ve beğenilme isteği.‘Dijital dünyada görülüyorum, o halde varım’ psikolojisi. İnsanlar 45 dakikadanfazla telefondan ayrı kaldıklarında kaygılanıyorlar. Aslında bir anlamdaözellikle sosyal medya insanı yalnızlığa itiyor” dedi.
v