ZAMAN İSRAFI NEDİR? ZAMAN İSRAFI NASIL ÖNLENİR?
Verdiği nimetler karşısında Allah (c.c)'a ne kadar şükredersek şükredelim azdır. Ne yazık ki sadece maddi israfın yapılmadığı toplumumuzda eğer zaman israfı da ölçülebilir olsaydı birçok insan zararda çıkardı. Ancak kendimizi eğitirsek, İslami ve beşeri ilimleri tahsil edersek bu savurganlığı en aza indirebiliriz, belki yok edebiliriz. Kuran-ı Kerim'deki “Saçıp savuranlar, hiç şüphesiz şeytanlarla kardeş olmuş olurlar; şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.” (el-İsrâ, 27) ayetinden anlaşıldığı gibi israf eylemi şeytandandır.
Rabbimiz (c.c.)’e itaat etmeyen şeytanla aynı safta yer almak ise hiçbir Müslümanın istediği bir durum değildir. Hz. Allah (c.c.)’ın yolunda harcadığımız para ve zaman; israfa girmez, sorumluluklarımızı ihmal etmeksizin yaptığımız her maddi ve manevi harcama Hak nezdinde yapılan harcamalardır. Bu konu ile ilgili en açık ayet-i kerimelerden birisi de:
“(Ey Rasûlüm!) Sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. De ki; «İhtiyaç fazlasını». Allâh size âyetlerini böyle açıklar ki düşünesiniz.” (el-Bakara, 219) örnek gösterilebilir.
MÜSLÜMANLAR OLARAK İSRAFI NASIL ÖNLEMELİYİZ? İSRAFTAN KAÇINMANIN YOLLARI...
Müslüman kişi, hayatının her anında ölçülü olmalıdır. Öncelikli olarak yapacağımız bütün harcamalardan hesap gününde sorguya çekileceğimizi unutmazsak daha etkili sonuç alabiliriz. Evimize aldığımız meyve ve sebzeler, bütün yiyecekler, içecekler, bahçemizde yetiştirdiğimiz ürünler, hiçbirinin ihtiyaçtan fazlasını almamalıyız. Eğer tüketeceğimizden fazlası elimize geçmişse komşularımızla, yardıma muhtaç insan ve hayvanlarla paylaşmayı bilmeliyiz.
“Ey Âdemoğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allâh israf edenleri sevmez.” (el-A’raf, 31). Ayeti kerimedeki israf edenlerden olmamak için gündelik yaşantımızda dikkat etmemiz gereken bazı noktaları ele almaya çalıştık. İşte israftan kaçınabileceğimiz önemli bir durum...
Kıyafette aşırıya kaçmak: Bugün dolaplarımız giymediğimiz kıyafetlerle dolu. Dünyada o kadar insan sefalet içinde yaşarken bizler ise büyük bir şımarıklık içinde elimizdekilerden sıkılıyoruz. Eski kıyafetlerimizi çöpe atmak veya dolabın köşesinde eskimesini beklemek, bir Müslümanın yapmaması gereken bir davranıştır. Bunun yerine kullanmadığımız kıyafetleri hayır kurumlarına bağışlayabiliriz ya da kendimiz bir yoksul kardeşimize bunları hediye edebiliriz. Unutulmamalıdır ki; Rabbimiz verdiği nimetleri kulunun üzerinde görmek ister ama aşırıya kaçmamak şartıyla!
PEYGAMBERİMİZ İSRAFA NASIL BAKARDI? PEYGAMBERİMİZE GÖRE İSRAF...
Bir defasında Hz. Peygamber Sa’d’a uğradı. Rasûlullah onun abdest alırken suyu aşırı kullandığını görünce şöyle dedi;
"Bu israf nedir?" Sa’d şaşırarak;
"Abdestte de israf olur mu?" dediğinde Hz. Peygamber şöyle cevap verdi;
“Evet, hatta akmakta olan bir nehirde abdest alsan bile” (İbn Mace, İbn Hanbel.)
İSRAF İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER
Hiçbir zaman zengin ve gösterişli bir hayat yaşamayan Sevgili Peygamberimiz (SAV), israf etme durumu ile ilgili Müslümanlara şöyle tavsiyede bulunmuştur:
“Ademoğlu, karnından daha şerli bir kap doldurmamıştır. İnsana belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Yemek yediği zaman, midesinin üçte birini yemeğe, üçte birini içmeğe, üçte birini de nefes almaya ayırsın.” Tirmizî, Zühd, 47. .V, .590. Bazı lafız farklılıklarıyla İbnu Mâce, Et'ime 50, II, 1111; Ahmed, IV, 132.
Resullullah (SAV), hadis-i şerifinde şöyle buyurdu:
Hiçbir kul, kıyamet gününde, ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne gibi işler yaptığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından ve bildiklerini yaşayıp yaşamadığından sorguya çekilmedikçe bulunduğu yerden kıpırdayamaz.( Tirmizi)
Yukarıda verdiğimiz hadislerde gördüğümüz üzere Müslüman kişi öylesine bir hayat yaşayamaz. Attığımız her adımda Rabbimiz (c.c)’i düşünmeliyiz ve O’nun rızasını kazanmak için bu ömrümüzü geçirmeliyiz. Attığımız her adım, aldığımız her nefes, yaptığımız her şey ahirette karşımıza çıkacak. Bunu unutmadan yaşayalım.
Dolayısıyla da büyük bir samimiyet ve içtenlikle şu soruları kendimize sorabilmeliyiz:
Bize verilen imkanları nasıl kullandık?
Müslüman kardeşlerimizle veya başka insanlarla ne kadar paylaştık?
Bize verilen vücut emanetini ne kadar ve ne için yorduk?
Rabbimize vereceğimiz cevapları düşündük mü, ona göre yaşadık mı?
devam edecek…