1978 Aralık ayında meydana gelen" Maraş olayları" olarak nitelendirilen vahim hadise Alevi Sünni kavgası değildir. Türk tarihinde meydana gelen alevi- sünni çatışmaları olarak nitelendirilen tüm olaylar organize hareketlerdir. Kışkırtmacılar tarafından organize edilen suni hadiselerdir.
Gerçek bir Müslüman bir Alevi- Sünni çatışması içinde yer almaz. Alevilik tamamı ile İslami bir anlayıştır. Hz. Alinin anlayışına dayalıdır. Tamamen İslam dinine uygun bir hayat nizamıdır. Hz. Ali , Hz. Muhammed'in yolunda yürüyen, ilk Müslüman çocuktur.Aynı zamanda Hz. Ali , Hz. Muhammed'in amcasının çocuğudur. İlk dört halifen biridir. Dördüncüsüdür.
Nasıl olurda Hz. Ali yolunda yürüdüğünü söyleyen, Hz. Ali tarafındayım diyen bir insan Hz. Muhammed'in yolu olarak nitelenen Sünnilikle savaş halinde olur ?
O halde Maraş olayları hiçbir çehresi ile Alevi -Sünni çatışması değildir. Tamamı ile ülkede o günün şartlarını zorlayarak huzursuzluk çıkartmak isteyenlerin hedefleridir. Buna bir kılıf bulmaları gerekiyordu. Bunu Alevi -Sünni çatışması diye adlandırdılar.
Maraş olayları bugünkü PKK lı ve Ermeni militanlarının Türkiye de yürüttükleri anarşinin bir uzantısı olduğunu tüm dünya biliyor.
Bizzat müşahede ettiğim bir görüntüyü size aktarayım. Zannederim 1978 'in 20 Aralık günü idi. Bir gün önce de olabilir. İstanbul Edik Dergisine röportaj almak için Maraş valisi Tahsin Soylu'dan randevu istedik.
Makama vardık. Görüşmemizi bitirdik. Ben vali beyden izin isteyerek bir kaygımı bildirmek istedim. Buyurun gençler dedi. Ben dedim ki " sayın valim. Ben Maraşlıyım. Bugüne kadar Maraş'ta bu kadar insanın milli piyango bileti sattığını görmedim. Valilik binasından Ulu camiye kadar her adım başı milli piyango bileti satanlar var. Üstelik bunlar yabancı. Militan tipli, parkeli. Maksatlarının piyango bileti satmak olmadığı aşikar. Maraş'ta bir olay çıkartabilirler…" mealinde durumu izah ettim. Sayın Vali bana :" Gençler merak etmeyin. Benim her şeyden haberim var. Tüm tedbirleri aldık. Güvenlik güçlerimizin takibinde …" şeklinde açıklama yaptı.
Buradan da anlaşılacağı üzere güvenlik güçlerinin takibinde olan Maraş olayları Alevi -Sünni çatışması değil. Ermeni militanlarının kışkırtmasıdır. Çünkü Maraş olaylarının akabinden o zamanın sıkıyönetim komutanlığı basına açıklama yaptı. Başta Garbis Altunoğlu olmak üzere 120 tane Ermeni tutuklandığını bildirdi.
Bunun gibi, benzeri işaret ve ispatlar gösteriyor ki Maraş olayları söylendiği gibi Alevi - Sünni çatışması değildir. Alevi Sünni kardeştir. Aynı dinin şubeleridir. Bir insan Aleviyim diyorsa Müslüman'dır. Sünni'yim diyorsa da Müslüman'dır.
Yapılacak bir şey var. Ne Aleviyim diyenler,nede Sünni'yim diyenlerin vebalden kurtulması için evlatlarına bu meselenin bir anarşik olay olduğunu ,kaynağını dışarıdan aldığını ,maksatlarının ülkede huzursuzluk çıkartmak istendiğini anlatmalıdır.
Sünni ile Alevinin aynı kaynaktan beslendiğini, bu iki kesimin kardeş olduğunu rahatlıkla söylemelidir. Maraş olaylarını kaşıyanların gerçekten Alevi-Sünni düşmanı olduğunu herkes bilmelidir. Eğer bu konuyu halen Alevi -Sünni çatışması gibi söyleyen var ise bunlar bu ülkeyi bölmeye çalışan bölücüler olduğu bilinmelidir.