Hafta sonu aşırı sıcaklardan dolayı bir parkın ağacının altında serinlemek için oturuvermiştim. Sırtımı ağaca dayamadan bir böcek ötüvermeye başladı. Öylesine ötüyordu ki ötmekten çatladı çatlayacak demeye kalmadan patada önüme düşüverdi. Bir de ne göreyim ağaçtan yere düşen ağustos böceğinin ta kendisiydi.

                Hal böyleyken meraktan bu böceğin hikmetini tefekküre koyuldum içimden. Anladım ki bu mübarek böcek her zaman olduğu gibi Rabbimin yarattığı varlıklardan biri olup onun da bu dünyada bir vazifesi olup görevini yerine getirdiğinde de bu dünyadan göçmesidir.

                Hikaye şöyle: “  Özellikle Çin kültüründe ölümsüzlüğü ya da ölümden sonraki hayatı sembolize edermiş. Yeşim taşından yapılmış bir ağustos böceği, ölen kişinin ağzına konurmuş. Uzun yaşamı ve ölümsüzlük için ne gerekiyorsa harfiyen uygularlarmış. Elbette bu inanışlarda bilimsel bir arka plan da yok değil. Ağustos böceğinin kabuğu, bugün hala Çin tıbbında panzehir olarak ve kansere karşı geliştirilen ilaçlarda kullanılıyor.

                Diğer bir efsaneye göre de Doğu Çin’in Qi derebeyliğinin kraliçesi öldükten sonra bir ağustos böceğine dönüşmüş ve bunun için ağustos böceğine “Qi’nin genç kızı” da denirmiş. Bir başlığın üzerinde bulunan ağustos böceği resmi ise onu giyen kişinin prensip sahibi ve dürüst bir insan olduğunu simgelermiş.”

                Hikayeler bitmez; lakin gerçek şu ki ağustos böceği adı üstünde ağustos ayında öter ve bu ötüşün sonunda da çatlayarak ölür. Şu ayrıntıya da dikkat etmemiz gerekir ki ötme işini sadece erkek ağustos böcekleri yapar. Bunu da dişilerin dikkatlerini çekmek ve çiftleşmek için yapmaktadırlar. Ağustos böcekleri çiftleştikten sonra dişiler yumurtalarını ağaç kavuklarına yahut ağaç dallarına açtıkları yarıklara bırakırlar. Bu yumurtadan çıkan yavrular kendilerini ağaç diplerindeki toprağa gömerler. Burada beslendikten sonra ağustos ayında çıkarlar yaklaşık üç hafta yaşam sürerler. Bu şaşırtıcı olay ve özellik sadece ağustos böceklerine özgü olup Rabbimizin kudretinin ve varlığının bir delilidir. Bundan dolayıdır ki ömürlerinin az olması hasebiyle nesillerinin devam etmesi ve çoğalmaları savı yer almaktadır. Tür olarak da 1000 ile 2000 arasında olduğu bilinmektedir.

                Ağustos böceği aralıksız uzun süre öterler. Ağustos böceklerinin dişileri erkeklere nazaran biraz daha iricedir. Isırsalar da tehlikesi yoktur. Yapı itibariyle çekirgeye benzeseler de çekirge değildirler. Herkesin yanlış bildiği bir La Fontain Masalı da var ki bilindiği gibi ağustos böcekleri tembel bir böcek değildir. Çünkü ömürleri kısadır. Bırakın kışı görmesini yazın bile bir ayını görüp yaşama veda ediyor. Bu da La Fontain Masalındaki ağustos böceğiyle karınca hikayesini çürütüyor.