İnsanlar alt sistemlerden oluşan bir sistem içinde yaşarlar.

Her alt sistemde bireyler geniş bir yaşam sistemi içindedirler.

Birey, aile olarak betimlenen geniş yaşam sisteminin bir alt sistemidir.

Aile de geniş ailenin bir parçasıdır.

Diğer bir geniş sistem de topluluk sistemidir ki bu sistem de devlet sisteminin alt sistemidir.

Sistem ve alt sistemleri arasındaki bu içsel etkileşim nedeniyle, bir alt sistem biyolojik veya sosyal örgütlenmesinde bir problem ortaya çıkarsa bu problem diğer alt sistemleri de etkiler.

Okulla, iş yeriyle, komşularla ve diğer topluluklarla etkileşim tüm aile sistemini ve içindeki bireyleri de etkilemektedir.

İş güvencesinin olmamasının, işsizliğin, iş yerinde yaşanan problemin bireyin ailesini de etkilediği belirtilmektedir.

Ailenin yalnızca bir üyesinde görülen bir problemi ailedeki diğer üyeler devam ettirebilirler.

Bu nedenle, sistemciler aile sisteminin diğer üyelerinin davranışlarının problemi etkilediğini belirtirler. Aile içinde bireylerin birbirini etkilediğini fark eden araştırmacılar, mesleki danışmanlık hizmetlerinde aile sistemi üzerinde durmanın çocukların farkındalıklarını artırdığını, madde bağımlılığı ve mücadele programlarında aile üyelerini de dâhil etmenin etkili olduğunu, öğrencilerde duygusal ve davranış problemlerini gidermede aile sistemini dikkate alan programların daha iyi netice verdiğini belirtmektedirler.

Aile sisteminin öğelerden oluşmuş bir yapısı vardır.

Her bir öğenin farklı rolleri vardır.

Bu roller öğelerin birbirine bağlanmasına yardım eder.

Sistem bir bütündür ve sistemin içinde birkaç alt sistem vardır.

Yani aile doğal bir sistemdir ve birçok fonksiyonu vardır.

Örneğin duyguları paylaşma, çocuk büyütme, iş bölümü vs. fonksiyonları aile sistemi tarafından yerine getirilir.

Aslında aile, birbirine bağlı kuvvetlerden etkilenen bir sosyal sistemdir.

Sistemin her bir parçası diğer bir parçasını etkilemektedir.

Aileler, üyelerin bir arada yaşamasından kaynaklanan sistematik davranış kalıpları geliştirirler.

Ailenin iletişim ve davranış kalıpları sistemi dengede tutmaya çalışır.

Ailelerde bireysel özellikler ile birimin bütünlüğü arasındaki dengenin kurulması gerekir.

Eğer aile çevresi çok kısıtlayıcı ise bütünlüğün kabul edilebilir düzeyde olmasını engeller, çünkü üyeler birbirlerine çok bağımlı hale gelir.

Diğer taraftan, aile üyeleri birbirinden çok kopuk olursa faaliyetler azalır.

Görüldüğü üzere bireylerin aile, ailelerin toplumla iyi bir etkileşimi vardır.

Bir bebeğin dahi ailesi ile sosyal ya da psikolojik etkileşimine şahit olabilirsiniz.

Haliyle sağlıklı etkileşim de sağlıklı toplumları ortaya çıkaracaktır…

En güzel yarınlar, sağlıklı nesillerle ortaya çıkarlar…