Sen bizim dağlarıbilmezsin gülüm,
Hele boz dumanlar çekilsin de gör.
Her haftası bayram, her günü düğün,
Hele yaylalara çıkılsın da gör.
Bilmezsin ovalarnasıldır bizde;
Kağnılar yollarda, yoncalar dizde...
Saydıklarım damla değil denizde,
Hele bir ekinler ekilsin de gör.
Görmedin senbizim mavi suları,
Karlar eriyince kırar yuları...
Köpük olur beyaz, sel olur sarı;
Hele taştan taşa dökülsün de gör.
Sen bizim köylerigörmedin ki hiç,
Yolları toz, çamur, evleri kerpiç.
O kirli kabukta, o en temiz iç;
Hele bir yakından bakılsın da gör.
Anlamaz,bilmezsin sen bizim halkı,
Sevgiyi bulasın, yakına gel ki...
Kalıplar gerçeği göstermez belki
Gönül perdeleri sökülsün de gör.
BAYRAMLAR BAYRAMOLA
Güneş yükselmedenkuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı “Bayram”dedi, yalın ayaklı
Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı...
Eli öpüldükçe içiburkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu
Oğlu “Bayram”dedi, sırtı yamalı
Adam “he ya” dedi, gözü kapalı...
Düşündü kışyakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram”dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini...
Çalışsa ne işvar, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim “Bayram”dedi, silindi yazı
Adam “öyle” dedi, bağrında sızı...
Döndürse yönünüherhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök “Bayram”dedi, ağzını açtı
Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!..
(Abdurrahim KARAKOÇ)