Covid-19 salgını Çin’den tüm dünyaya yayıldığı günden itibaren yakından takip ediyoruz. Bu konuda vatandaşların bilinçlenmesine pozitif katkı sağlamak için pandemi, virüs nedir?, yayılması, korunması ve mücadelesi konularında yayınlanmış makalelerimde mevcut.
Pandeminin Türkiye’de görülmesinden sonra 29 nisan 2020 de “Dünayanın corona virüsle imtihanı” Tarih 4 ağustos 2020 “Bu kafayla bu pandemi bitmez” başlıklı makalemde “Halkımızın Covid 19 ile mücadelede vurdum duymazlığını dile getirmiştim…” Tarih 16 kasım 2020 “Bu kafayla bu pandemi bitmez! Demiştim…19 nisan 2021 tarihinde “Sorunlu sorumsuzlar?” makalemde pandemiye karşı duyarlılığı artırmaya çalışmıştım… Virüs salgının ikinci yılı bitmek üzere ama tekrar salgın 5-6 kat arttı pandemi hala devam ettiriliyor….Bugün 30 temmuz 2021 bu kadarına da pes diyorum…
Covid 19 Virüs pandemisi Çin’den tüm dünyaya hızlı bir şekilde yayılmasından sonra bu viral hastalık ile mücadelede geçmişten günümüze kadar hala bir kimyasal aktif madde üretilememiştir. Bu nedenledir ki virüslere karşı yüzyıllardır aşı ile mücadele veriyoruz. Aşı söz konusu virüsün zayıflatılmış halidir. Virüsle mücadelede başarılı olabilmek için önceden zayıflatılmış virüs yani aşı insan vücuduna enjekte edilerek vücudun bağışıklık (immune system) sistemini harekete geçirmesi amaçlanmaktadır. Bu aşı vücuda girince antikor üretilmeye başlanıyor, savunma hücreleri üreterek insan vücudunu daha şiddetli virüslere karşı korumaya alıyor, Aşının espirisi bu!
Şimdi gelelim Türkiye’de aşı karşıtlarına, bunların sayısı 22 milyon bu aşı karşıtlarına söyleyecek çok sözüm var…Bu 22 milyon insan kendileriyle beraber 63 milyon insanı da tehlikeye atıyor. Bu aşı karşıtları şunu unutmasın! Tüm Türkiye’nin vebaline giriyor, Milletin hakkını gasp ediyor, Neslimizin istikbalini de tehlikeye atıyorlar! Kısacası toplumun her kesiminin istikbalini ve istiklalini tehdit ediyorlar. Aşı karşıtları unutmasınlar! Toplumda ki her bireyin hayatını çalıyor, kul hakkına giriyorlar, ülke ekonomisini, turizmini, üretimini, eğitimini kısacası ülke hayatını felç ediyorlar. Bu kadar ağır vebali taşıyabilecekler mi? Bu aşı karşıtların profiline bakacak olursak cahil kesimler, ilginçtir üniversite mezunlarından da azda olsa bunlara dahil, profesörlerden tutunda Tıp doktoruna varıncaya kadar, mürekkep yalamışlardan siyasilere kadar uzanan geniş bir yelpazeden bahsediyoruz.
Aşı karşıtlığının altında yatan nedenlerden biri Aşı hakkında anti propaganda yapanlar, bunlardan özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da halkın büyük bir çoğunluğu bu aşılar kısırlığa neden oluyor vesvesesine inananların çoğunlukta olması…Tabi ki bu vesvese Orta Anadolu, Akdeniz, Ege gibi bölgelerde de var… Sevgili vatandaşlar aşıların kısırlığa neden olmadığıyla ilgili yüzlerce Tıp uzmanları tarafından yapılmış araştırmalar var, açıklamalar var bilim insanına inanmayacaksınız ama vesvesecilere inanacaksınız pes doğrusu! Diğer kesimler şuursuz ve ön yargılı insanlar, bunlar ki doktorların ve bilim insanların açıklamalarına pek inanmazlar…Bir kesim var ki bunlar en tehlikelisi, bunlar bilinçli ve değişik maksatlara hizmet eden okumuş kişiler….Bir kesim var ki sırf hükümet salgınla mücadelesini akamete uğratmak uğruna yapıyorlar…Ne kadar acı ve acınak bir durumdayız!
Virüs salgınından dolayı bugün Türkiye’de 5.682.630 hasta var, 51.184 insanımız ise öldü. Bu sayıları oranladığımız zaman bu duyarsızlığın, bilinçsizliğin faturasının ne kadar ağır olduğunu sizlere daha gösteremediyse ben artık pes diyorum… Bu pandemiden dolayı artan ölüm sayısını durdurmak sizlerin elinde unutmayalım!
Toplum olarak bu virüse karşı illa cezalarla, yaptırımlarla ve yasaklarla mı mücadele edeceksiniz! diye önceki makalemde serzenişte bulunmuştum… Ama artık virüsten dolayı artan ölüm oranları karşısında isyan noktasındayım… Burada psikologların, sosyologların ve toplum bilimcilerin ciddi şekilde devreye girmesi gerekir. Bu gördüğümüz duyarsızlığa başka isim vermemiz gerekiyor. Bu davranış bozukluğu, kör cahil, mental hasta adına ne derseniz deyin! Artık bu aşamaya geçtiğimizi düşünüyorum. Yani illa yasaklar, kısıtlamalar tekrar mı getirilsin! Yapmayın Allah aşkına! Devlet tarafından alınan bir çok tedbirlerin yanı sıra milletinde tedbirlere uyması gerekir aşı artık ayağınıza geliyor lütfen olalım ve milletçe özgürlüğümüze kavuşalım! Bu pandemi sürecinde sadece devlet eliyle alınan tedbirlere bağlı değil aynı zamanda millet olarak, fert olarak bizlerinde bu tedbirlere en üst seviyede uymamız gerekir! Devlet bu pandeminin çok ciddi sonuçlar doğuracağını gördüğü için çok sıkı tedbirler almıştı hatırlayın! Evde aylarca garantinaya alınmıştık…Sokağa çıkma yasakları, işyerleri her yer kapatılmıştı! Bu yasaklar kalksın diye esnaflarımız söz vermişti! Sonuç ortada (!) Hele o maskeleri bileklerine, kollarına, çenesine ve kafasına takanlar yok mu? Bunlar zaten virüsü gözle göremedikleri için virüsün varlığına inanmayan cahil tipler!
Hey aşı karşıtları silkelen ve kendine gel! Yapmayın lütfen kendimize, sevdiklerimize hatta neslimize yazık ediyorsunuz! Çocuklarımızın istikbali ile oynuyorsunuz yapmayın Allah aşkına! Evet Milli Eğitim ve üniversiteler uzaktan eğitim ile çocuklarımızı mağdur etmemeye çalışıyorlar ama örgün eğitim gibi randımanlı olmadığını milletçe test ettik.”
Bakın günlük vaka, ölüm oranları insanları durduramadığı gibi uygulanan para cezaları da bu cahil insanları durduramıyor!.. Hey Aşı karşıtları! Esnaflarımız artık can çekişmiyor iflas ediyor… Toplum psikolojisine negatif etkiye devam ediyorsunuz, şimdilerde 60-70 bin insan ölecek bunların vebali siz duyarsızlara ait, hastalanan milyonlarca insanların vebali siz kısıtlanamayan vicdansızlara ait…
Bu virüsler ile mücadelede başarının tek yolu var oda çift doz aşı, maske, mesafe ve hijyen…
Ölümü düşündüğünde bu dört tedbiri yapmak o kadarda zor olmasa gerek!