Aşure Günü Muharrem’in 10.günüdür. Aşure Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak Peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş, kutsiyetini artırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok sevaptır. Hicrî senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10.günü aşure günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir önemi olduğu gibi, Aşure Gününde diğer günler arasında fazileti vardır. Fecir suresinin 2. ayetinde geçen : “On geceye andolsun,” İfadesinden bunu anlamaktayız. Âyette geçen on gecenin, hac ayı olan zilhiccenin ilk on gecesi, Ramazanın son on gecesi olduğu yönünde değişik rivayetler vardır. Bazı müfessirler de bu on gecenin Muharrem’in Aşuresine kadar olan geceleri beyan etmektedir. Cenab-ı Hak bu gecelere yemin ederek o gecelerin kutsiyetini ve önemini bildirmektedir. Bugüne “Aşure” denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında da bildirildiği gibi, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o gün de Cebab- hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektir: Hz. Adem’in (a.s) tövbesi Aşure günü kabul edilmiştir. Hz. Nuh (a.s) un gemisi Cûdi Dağının üzerine Aşure günü demirlemiştir. Hz. Yunus (a.s) balığın karnından Aşure günü kurtulmuştur. Hz. Yusuf (a.s) kardeşlerinin attığı kuyudan Aşure günü çıkarılmıştır. Hz. Davud’un (s..a) tövbesi o gün kabul edilmiştir. Hz. İbrahim’in (a.s) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. Hz. Yakub’un (a.s), oğlu Hz. Yusuf’un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. Hz. Eyyûb (a.s) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. Allah (c.c), Hz. Musa’ya (a.s) Aşure gününde bir mucize ihsan etmiş, Kızıl Denizi yararak Firavun ve ordusunu sulara gömmüştür. Hz. İsa (a.s) o gün dünyaya gelmiş, o gün semaya yükselmiştir.