Yeni bir sezon… Yeni bir hoca… Yeni bir sinerji... Beklenen yeni transferler. Taraftarlarda her ne kadar bu yeniliklerin heyecanı olsa da endişeleri de yok değil. Hedef Şampiyonluk, inanç tam, maraton uzun… Hep diyoruz O Sezon bu sezon olsun diye… şartlar uyarsa neden olmasın cevabı şehirde bir an havayı değiştirdi. Fakat taraftarı da ikiye böldü, sosyal medyalardan karşılıklı yazışmalar atışmalar derken sezonun başlamasına kısa bir zaman dilimi kaldı… Hedefinin konulması taraftarı heyecanlandırdı. Yönetiminde eksikleri var elbette. Sağlık problemi olan bir sporcu transfer edilmesi yanlış… Her neyse kampa alınmamış ve transfer iptal olmuş… Şimdi Gözler kampta… İlk Hazırlık maçına çıkıldı ve orada alınan sonuç mağlubiyet. Maçı izlemediğim için maç hakkında yorum yapmayacağım. Sonuç mağlubiyet zaten ve hazırlıkta sonuca değil kazanıma bakılır. Sonucu düşünen yanlış düşünür… Burada gözlemlediğim genç oyunculara fırsat verilmesi çok güzel bir uygulama… Takımın neler yapabileceği, yeni transferlerin uyumu, altarnatif seçenekler gibi ileri gözlemlemek harika bir tutum. Cafer Hoca bu sistemle doğru yolda diyebiliriz… Sezona yakın bir süre kaldı, atanı, tutanı görelim artık. Bunun yanında bir de transfer gündemimiz var… Geçtiğimiz sezon Keçiörengücünün kalesini koruyan Gençlerbirliği altyapısında yetişen ve Gençlerbirliği ile Süper Ligde de oynayan başarılı file bekçisi Özkan Karabulut. Daha önce 22 defa Türkiye A2 Milli takımı ve U21 Milli Takımı formaları da giymiş ve PTT 1. ligde Boluspor ve Karşıyaka formaları da terletmiş… 1991 doğumlu genç bir oyuncu… Şimdi takımda tutan tamam atanda tamamsa sıkıntı yok demektir. Fut bolda bir söz vardır ‘atanın tutanın iyi olacak’ diye… Bunlar olmazsa olamaz. Birliktelik olmazsa olmaz. Başka bir konu ise Protokolde Vip te, locolar da oturanlar için 200 – 300 TL veremeyen hiç gelmesin maça yorumu yapıyorlar. Vip için haklılar… Ama şunu kimse unutmasın taraftar gücüyle bilinen bu büyük camianın itici gücü onlar değil diğer kapalı alanlar ve maratondur. O kitle asgari ücretle taşeronda çalışanların çoğunluğuyla oluşuyor. Kısacası o özel yerlerde oturan siz iş adamlarının ay sonunu zor getiren elemanlarından oluşuyor. Yanında getireceği, zaman ayıracağı çocuğunu da hesaba katarsak Çocuğunun isteyeceği Çikilotanın, simit’in, suyun yolun hesabını yapacak. Soruyorum biz bu hesapları yaparak, Biz böylemi sevdireceğiz Kahramanmaraşspor’u çocuklarımıza… Dar gelirli taraftara Kombine fiyatlarını düşürmek Kahramanmaraşspor’a bir şey kaybettirmez bence.. Aksine taraftar çoğunluğuyla itici gücümüz artar. Garibanın bir sevdası var o da Kahramanmaraşspor. Üzmeyelim taraftarlarımızı, zaten bir kısım protesto ediyor bizler toparlamaya çalışıyoruz, bu konuda gösterin büyüklüğünüzü lütfen… Ha bazılarına bedava verip, bazılarını da küstürmeyin… Dedim ya zorlu bir maraton… Taraftarı bile ikiye bölünmüş bir sezon bizi bekliyor maalesef… İçinde Kahramanmaraşspor aşkı olan herkes takımını zaten yalnız bırakmaz. Takımımızı yalnız bırakmak bize yakışmaz. Kişilere değil armayadır sevdamız diyelim ve zorlu maratonda takımımızın yanında olalım.