Balıklı Gözde bahar sonuyla başlayan karabalık avına kaç kez gittim, hatırlamıyorum. Bu avcılık Şekeroba, Dedeler, Sarılar, Karalar( Beyoğlu Beldesi) köylerinin gençlerince bir eğlence, kendini kanıtlama fırsatıydı. Gece boyu sürer, kuşlukla dönülürdü. Çıplak gençlerin yakaladığı balığa hâkim olmak için düştükleri komik görüntüler, esprili anlatımlara malzeme olurdu, günlerce. Karabalığı tutmak yetmez, ona sahip olmak önemliydi. Çok hareketli ve kaygandı. Karabalıklar, sıcaklar başladığında Balıklı Göz’ün kayalık altı serin sularına çekilir, ikindi serinliği çıkıncaya dek burada kalırlardı. Akşam serinliğinde ise beslenmek üzere bataklık sularına geçerlerdi. Ertesi gün sıcaklar basıncaya dek burada kalırlar, sonra kayalık altındaki mağaraların serin sularına geçerlerdi. Balıkların bu yaşam biçimini çok iyi bilen gençler, ikindi önünde balıkların yolunu otlarla-sazlarla kapatırlar, bu tuzağı aşamayan balıklar mahsur kalır, gece avcıları balıkları elle yakalamaya çalışırlardı. Ertesi gün kuşluk vakti avlanma sona erer, tuzak yeniden açılır, balıkların yeniden kayalık altı serin sulara dönmesine olanak verilirdi. Ne var ki bunlar hep mazide kaldı. Bir zamanların ekosistem dengesinin, ülke ve dünya genelinde önemli bir ayağı olan bu cennet köşesinin yerinde yeller esiyor, şimdi. Ne mavi kalmış, ne yeşil sazlıklar, ne de dişbudak ormanları. Ne kuşlar, balıklar, ne avcılar ne de avlar. Ne piknikçiler, ne nergisler, ne nilüferler, ne de sümbüller, menekşeler. Ne Göl kıyısında yaşayan yüzlerce varlık, ne de besili sığır ve manda sürüleri… Boz, kurak bir toprak uzanıyor önümüzde. Giysileri çıkarılmış, göz- yaşları akmıyor, çırılçıplak, göğsü şaka –şaka yarık, rüzgârlar cirit atıyor bağrında. Ortalık toz-duman. Üşüyor, çölleşiyor Sağlık Ovası… Gâvur Gölü’nün öç’ü, korkunç olacak belki de bu yüzden. Yıl 2016. Gâvur Gölü’nün kurutulmasının üstünden 56 yıl geçti. O, ne göllüğünü unuttu, ne de Sağlık Ovası olabildi. Yılın 4-5 ayında göl olup hasret dindirir; sonra çöl olup kendine umut bağlayanları üzer;  sabırla öcünü almaya devam ediyor. 2007’de kanal kurudu, taban suyu çekildi. Üretim büyük yara aldı. Özellikle yazları göğlük ekimine umut bağlayan küçük ölçekli aile çiftçileri mağdur oldu. Büyük kanalın kurumasıyla milyonlarca balık yavrusu telef oldu. Çevre için tonlarca protein kaynağı heba oldu. Bu erken kurumada sulama amacıyla motopomplarla bilinçsizce aşırı su çekiminin de payı büyük elbette. Yeraltı suyu çekiliyor. Hatta, yakın belde ve köylerde 2008 de kuyular bile kurudu. Bu olumsuzluğa kim dur diyecek? Yıl, 2009- 2010-2011-2012-2013, 2014 yağışlar bol oldu. Sağlık Ovası kod düşmesi sonucu aşırı su topladı. Gâvur Gölü sanki yeniden dirildi. Son altı yıldır çiftçiler tarlalarına giremez oldu. DEVAM EDECEK