Yıllardır tartıştığımız sistem... Her dönemin gündemi... Parti liderlerinin çoğu bu sitemden yanaydı... Rahmetli Turgut ÖZAL da "Başkanlık Sistemi" diyordu... Ortam uygun olsaydı mutlaka değişimin düğmesine basardı... Sohbetlerinde bu sistemin faydalarını anlatırdı... Şartlar oluşmadığı için fırsat bulamadı. *** Başkanlık Sistemi geçmişimizde kısmen de olsa hep vardı... 1876 Kanuni Esasisi Başkanlık Sistemi'ne benzetilebilir ama padişah seçimle gelmiyordu ve iki meclis varmış.
1921 ve 1924 Anayasaları hazırlanırken de gündemdeymiş... Hatta 1961 Anayasası hazırlığında da tartışıldı. 1982 Anayasası hazırlanırken de çok konuşuldu. Ben 1981 yılında İstanbul'da askerliğimi yaparken Anayasa hazırlık komisyonunun yakınında görevliydim. 1982 anayasasını hazırlayan ekibin başı olan Prof.Dr.Orhan ALDIKAÇTI ve yardımcısı Doç.Dr.Şener AKYOL ile beraber olup sohbet imkanı da buldum. Anayasa hazırlık çalışmaları Harp Akademileri'nde yapıldığı için askeri vesayetin gölgesinde kaldı. Anayasa Profesörü Sayın ALDIKAÇTI da başkanlık sisteminden yanaydı ama başaramadı. İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi'nde okurken Anayasa Hukuku Profesörü olan hocamız ALDIKAÇTI, derste de bu sistemin faydalarını anlatırdı. Hatta bir sınavda Başkanlık Sistemi hakkında yorum yapmamızı istemişti. Yazılı sınavda bu sistemi iyi savunduğum için bana 100(Yüz) puan vermişti. ***
Kısacası Başkanlık Sistemi her dönemde Türkiye'nin gündemindeydi. Ben Hukuk Fakültesi'nde öğrenciyken bu sistemi çok önemsiyordum. Şimdi de önemsiyorum. Bu sistem iki başlı yönetime son veriyor. Koalisyon ihtimalini kaldırıyor. Bürokrasiyi azaltıyor. En önemlisi de tabanda birleşmeyi sağlıyor. Partiniz ne olursa olsun başkan seçerken birleşiyorsunuz. Türkiye'nin en önemli ihtiyacı birlik ve beraberliktir. Eğer birlik beraberliğimiz güçlenirse bu ülkeyi kimse tutamaz. İşte bu nedenle "Başkanlık Sistemi" diyorum. İyi günler…