Şehrin Tanıtımdaki Lokomotifidir, Reklam aracıdır Kahramanmaraşspor.
Basın ise Şehrin Aynasıdır. Reklamı insanlara ulaşımını sağlayan, şehre yön verebilen bilgilendiren Halkın Özgür sesidir.
Bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahip olan Basın mensubu hiç kimsenin kuklası, hiç kimsenin uşağı da değildir.
Bu yazımda Kahramanmaraşspor’un Hekimoğlu Trabzonspor müsabakasında yaşanan bir olayı kaleme alacağım.
Müsabaka öncesi ilk stadyuma giren Bası Mensubu olarak yerimi aldım Bilgisayarımı açarken Kulübün Müsabakaya girebileceği belirlemiş olduğu Listede yer alan Kahramanmaraş Edeler Taraftarlar Derneği Kurucu Yönetim kurulu üyesi Serkan Altunbaş ve Yılmaz Yanık ile sohbet ederken Kulübün durumu, stratejisi ve takımı tartışıyorduk.
Bir anda Kahramanmaraşspor Kulübü soyunma odasında Siyah Tişörtler geldi ve üzerinde ilgimi çeken ‘sahipsiz Takım’ cümlesini gördüm ve Arkadaşlarımdan tişörtleri bana doğru tutup fotoğraflamak istediğimi belirttim.
Halkulade Fotoğraf işini de hallettim, Sağ olsunlar hep biri birbirinden değerli arkadaşlarım.
Edelerin Serkan’ı birazdan hepimiz giyeceğiz gardaşımsın o zaman fotoğraflarsın toplu çekersin cümlesi ile rica etti.
Bende Fotoğraf makinası bir arkadaşımda gelsin Baştacı dedim. Lakin Tişörtler giyildi. Tribün siyah tişörtle ayağa kalktı.
Bu durumda Serkan’la göz göze geldiğimiz durumlarda olmadı değil, 1-2 dakika arkadaşı gönderiyorum, diyerek seslendim.
Gönderdim ve bir diğer arkadaşımızda kadrajlarını aldı.
2 arkadaşımızın az olduğunu zanneden bir arkadaş ‘Fotoğraf çekmek bu kadar zor mu? 7-8 kişisiniz 2 kişi mi çekecek’ gibi cümlelerle sitemde bulundu.
Biz kendisinin ge dediğinde gelen, git dediğinde giden şahsiyetlerden değiliz.
Öyle biri vardı dayak yedi, bizi karıştırma hele hele beni hiç karıştırma…
Her neyse maça konsantre olmaya çalıştım ve ikinci yarıda yaşanan bir pozisyonda sanırım 75 ila 80 arası dakikalarda yaşanan bir olay…
Aynı kişi kalktı Hakeme yöneldi verdi veriştirdi, Gözlemciye yöneldi.
Pozisyon da yaşanan olay şahibeli…
Geçen yılda yaşanan bir maçta bu gibi pozisyon olduğunu ve göz göre göre hak yenildiğini iddia etti.
Herşey doğal sitemi de gayet yerinde, lakin arkadaş Basın Tribününe dönüp işte basın bunu yazacak, bunu yazın, görmediniz mi, bu takım bu şehrin takımı, burada Başkan Korana, arkadaşlarımız Korana, Bu şehrin Emniyet Müdüründen başka Mülki amiri yok mu?, Belediye Başkanı, Valisi yok mu? Bunları yazın cümlesi ile sitemlere devam etti.
Biz ise maçı izlemeye devam ettik, Lakin arkadaş bizi kendi uşağı zannetti heral…
Biz gördüğümüzü yazar, bildiğimizi halka aktarırız, birinin yada birilerinin söylemleri ile hareket etmeyiz.
Takıma gelince başta da yazdım bu şehrin reklam aracı, bu şehrin değeri diye…
Adı Kahramanmaraşspor, Kahraman şehrin tek profesyonel takımı, Temsilcimiz…
Haberlerimde, köşemde her zaman bu ifade ile yazıma başlarım.
Lakin Takımın A.Ş olduğunu da unutulmamalı, tabi orası ayrı bir konu…
Sitemlerde bulunan arkadaşı bilmem, çok fazla tanımam sadece göz aşinalığı var, Kulüpte Ceyhan dönemi ile birliktelikte, sanırım yönetici…
Eskilerden olsa bilirim.
Ben Yıllarımı verdim bu takıma, 6 yıl öncesine kadar gitmediğim deplasman kalmamıştı.
Bu Yönetim doğrultusunda Fazla deplasman görmedim…
Spor camiası beni bilir, bende spor camiasını…
Taraftarından tutun, Futbolcusuna, Yöneticisine, Alt yapısından tutun Malzemecisine kadar herkes beni tanır.
Çizgim tektir, kalemim ise söylenen göre sert.
Bilmiyorum artık seni ama ben bildiğim doğrulardan şaşmam ve uşaklıkta yapmam!
Meslektaşlarımın üzerinde ise egolarını tatmin etme bence, onlar seslenmez ama Seslenirse de ne olacağını onlar bilir…
Bizleri başkaları ile Lütfen karıştırma, kişisel sorunların varsa bizim kapımız herkese açık.
Bilmem anlatabildim mi?
Bu yazım Basını farklı yönlere çekmek isteyen herkesedir.
Basın dinler ama her şeyi yazmaz, yazanlarda ya dayak yer ya arkasından Küfür.
Biz dik durur savunduğumuz düşüncelerin peşinden gideriz.
Takıma gelince beraberlik Trabzon ekibinin karşısında bize iyi…
Forvetsiz maçta 1 puan altın gibidir.
Kalın Sağlıcakla…