Eğer bir marka olarak, ürünlerimizi satın alanların hayatlarına dokunmak ve onların gönüllerinde kalıcı olmak istiyorsak, etkileyici bir hikâye şarttır.

Bu hikâye, markanın kuruluş hikâyesi olabileceği gibi ürünün hammaddesinin nereden ve nasıl temin edildiği veya üretim aşaması da olabilir.

Birçoğumuzun severek tükettiği, ünü dünyaya nam salmış Kahramanmaraş dondurmasının bugünkü ününe kavuşmasına beşiklik eden, Yaşar Pastanesi kuruluş ve Mado markasının doğuşu bu maddeleri kapsar niteliktedir.

Hatıralarınızda yer eden bazı mekanlar vardır. Benim için işte o mekanlardan birisi de 1980 yılında şehrin en işlek caddesi Trabzon caddesinde açılan Yaşar Pastanesidir. Hikayesi 170 yıl öncesine uzanan derin köklere sahiptir.

Yaşar Pastanesi sadece bir mekan değildir, aynı zamanda bir hatıra hazinesidir. Buraya ait hemen hemen herkesin hatıra defterinde bir sayfa vardır. Ben mesela, her gün okuldan eve doğru yürürken üzeri yeşil fıstık külü ile bezenmiş Paskalya Çöreği almadan geçmezdim. Çünkü en güzel paskalya çöreğini Yaşar pastanesi yapar, tıpkı dondurmada olduğu gibi. Yine sıklıkla tükettiğim lezzetli -şimdiki adıyla supangle- Sup’ların damağımdaki bıraktığı iz şimdiki gibi taze. Bir diğer vazgeçemediğim tat Bülbül Yuvası tatlısı. Yerken her lokma için bu sefer son diye diye bir bakmışım yarım kiloluk kutunun sonuna gelişimi nasıl unutabilirim ki? Sadece geçmişte değil, şimdide aynı her şey. Tatlar hiç değişmedi. Çünkü bu lezzeti oluşturan ve insanlığın hizmetine sunan işin başındaki insanlar değişmedi, özüyle, sözüyle hep aynı!

Mesleğin dördüncü kuşak temsilcileri olarak Mehmet Sait, Atilla, Erdal Kanbur kardeşler, büyüklerinden devraldıkları 25 metrekarelik dükkanı büyüterek 1962 yılında Yaşar Pastanesini kurdular. İlk zamanlar Uzunoluk’ta bulunan dükkan daha sonra Trabzon caddesine taşındı. Dedelerinden aldıkları bayrağı babaları Yaşar Kanbur’un adıyla açtıkları Yaşar Pastanesinde modern işletme yönetimi ile geleneksel lezzeti birleştirerek her geçen gün büyüyen, önce Türkiye’nin sonra dünyanın konuştuğu iki asıra yaklaşan geçmişe sahip bir marka hikayesine dönüştürdüler. Hikayesi ülke genelinde anlatılan bir marka örneğidir. Kardeşler o günden bugüne her daim tezgahın başındadırlar. Başarısının temelinde aile geleneğini devam ettirmesinin yanı sıra, yeni trendlere uyumlu, müşterilerini merkeze alan bir yaklaşımla yenilikçi ürünler sunması bulunmaktadır.

Yaşar pastanesinden her içeri girdiğinizde bir taraftan geçmişe yolculuk yaparken diğer taraftan geleceğe doğru hayal kurar insan. Çünkü burası, Kahramanmaraş’ın dünyaya açılan kapısıdır. Buradan yola çıkan dondurmalar tüm dünyada önce damaklarda sonra gönüllerde yer edinmiştir.

Yaşar Pastanesi, insanların bir araya gelip sıcaklığı paylaştığı arkadaşlıkların güçlendiği, yeni dostlukların kurulduğu bir mekandır. Açıldıktan sonra yıllar içerisinde sıcak atmosferi ve misafirperver hizmeti nedeniyle şehirdeki birçok kişi tarafından uğrak noktası haline gelmiştir. Akşamları şehrin ahalisinin buluşma noktası olmuştur.

Bütün bunlar olurken, Mehmet abi her zamanki gibi bir taraftan önünde beyaz önlüğü ve babacan tavrıyla dövme dondurma küleğinin başındadır. Müşterilerine tatlı bir mola sunmak

adına… Diğer taraftan fırsat buldukça pastanenin arka tarafında yeni farklı tatlarda dondurma yapma telaşındadır. Çünkü Mehmet Abi’nin en önemli özelliklerinden biri, çeşitlilik konusundaki ustalığıdır. Bugün babasından devraldığı iki çeşit dondurmayı 350 çeşide çıkarmıştır. Mehmet abi “Dondurmamızın bir hikayesi var…” der.

Hemen belirtmeliyim ki, sadece ben değil kendisine tüm Kahramanmaraş ağabey diye hitap eder. Gerçek manada ağabey kelimesinin hakkını teslim eden bir isim olarak kimden bahsettiğim anlaşılmış olsa gerek.

Yaşar Pastanesinin hikayesindeki zenginliğin tek kaynağı ürettiği lezzetli tatlılardan, dondurmalardan ibaret olmayıp, doğup büyüdüğü Kahramanmaraş’a ve topluma duyarlı bir marka olmasının büyük payı vardır.

6 Şubat Kahramanmaraş depremiyle Yaşar Pastanesi başta olmak üzere imalatın yapıldığı fabrika ve diğer şubelerden çoğu ağır hasar aldı. Kullanılamaz hale geldi. Çok sayıda çalışanını kaybetti. Bunlara rağmen Kahramanmaraş’a olan bağlılıkları nedeniyle “yiğit düştüğü yerden kalkar” düsturuyla çalışmaya devam dediler. Bu kadim şehri yalnız bırakmayarak aksine mücadele gömleğini sırtlarına giyinip, şehrin ekonomisine katkı sağlamaya çalıştılar/çalışıyorlar.

Dondurma denilince akla Kahramanmaraş gelir, Kahramanmaraş denilince de ilk akla gelen Yaşar Pastanesidir. Yılların Yaşar Pastanesi ise günümüzün Mado’su.

Mado’nun dünya markası olma yolundaki ilk önemli adım Yaşar Pastanesi ile atılmıştır.

Şimdilik sağlıkla kalın