Bu yazım Birçok kişinin canının sıkacaktır tabi…

Çünkü şiddet arttıkça futbol ortada kalmayacak.

Futbol sınırları, kültürleri ve ırkları aşarak tümdünyayı kucaklamıştır.

Bu olgudan soyutlanan ne bir kıta, ne de bir ülkedüşünmek olası değildir.

Ancak kültürler, taraftarların futbol sonuçlarıkarşısındaki tutumlarının nitelik ve derece farklılığının da ölçütü olurlar.

Kahramanmaraş’ta son zamanlarda Sahalardaki şiddeti konuşmayabaşladık.

Maalesef görüntüler hiçte hoş değil…

Bu olgu, bu oluşum nereye mal edilir adres belli…

Ya hakemler, ya ASKF, yada…

Adres belli, günah keçisi belli…

İçindeyiz yaşıyoruz.

Bunu içerisinde olduğum içinde bir takım sorularla karşıkarşıya geldim.

Olaylara bakış açım sorulduğunda ise cevabım net.

Haftalardır belli Kartsız adam sahaya girmesin diye bu işkartsız olmaz diye yazdığımda bu olaya kişi, yada kişilerle bağlantıda tutanlarolmuştu.

Hatta bana madurların görüntüleri bile ifade edildi.

Onlara göre haksızdım, neden korudukları, korumayaçalıştıkları kişi, yada kişilerin sahada yer alması onların işine geliyordu.

Şimdi ise buna işaret ederek saha olaylarındakiholiganizmin nereden nasıl ortaya çıkıldığına bakıldığında kartsız isimlerin yeşilsahalarda olayı tetiklemesi sonucunda istemsiz olaylar ortaya çıkıyor.

Bunun suçlusu kim diye sormayacağım. Çünkü hepimizsuçluyuz…

Futbol, kuşkusuz halkın en sevdiği spor dalı ve gündelikhayatın vazgeçilmez bir unsuru.

Bu durum futbolun toplumsal meselelerle iç içe geçmesinisağlıyor.

Bu meselelerden birisi de şiddet.

Futbol taraftarlığı fanatizme kaydığı oranda taraftarlıkadına şiddet de artıyor.

Futbolda şiddetin üretiminde görünürdeki sorumlularfanatik ya da holigan taraftarlar olmakla beraber futbolcular, kulüpyöneticileri ve spor medyası da sorumlu.

Neden sporda şiddet olaylarının merkezi futboldadüğümleniyor da başka spor dalında değil?

Bu sorunun cevabı futbolun toplumda hangi ihtiyaçlarıkarşıladığı ve olası sonuçları konusunda akıl yürütmeyi de teşvik ediyor.

Galeano’nun belirttiği gibi futbol demek halk demek.

Bu yönüyle futbol, toplumsal pratiklerin de projeksiyonalanı ve aynası.

Toplumdaki şiddet eğilimleri futbolda kendine kolaylıklayer bulabiliyor.

Futbolun kitleler için kimlik işlevi görmesi de bir başkaönemli husus.

Futbolun toplumsal gücünün zirveye çıktığı günümüzdefutbol fanatizminin yarattığı kimliklerin rakipleri yok etme anlayışıyla şiddetüretmesi de kestirilebilir bir sonuç hâline geliyor.

Bu doğrultuda şiddet eşittir futbol oluyor.

Hafta sonu yaşanan olayların püf noktası Hakem vepozisyon olaylarına değinmeyeceğim.

Orası başlı başına bir muamma…

Hafta sonu Batıpark futbol sahasında yaşadığım sahagerginliği sonrası maçın Gözlemcisi Selahahttin Abacı’yı da Takdir etmek gerek…

Müsabaka öncesi orta kulübeyi boşalttı.

Kartı olmayanları dışarı çıkarttı.

Yedek kulübeleri dizayn etti.

Sorduğumda ise burası Futbol sahası, görevi olmayanınsaha içerisinde işi yok.

Tabi haklı sahada Futbolcu, Antrenör, Hakem, Sağlıkçı,Emniyet gücü, Saha komiseri, İl Temsilcisi yada vekili, Gözlemci dışındakilerfazlalık.

Bu işin meslek ferdine gelince Basın Kadrosunu çeker, 2-3estantenesini çeker ve çıkar.

Ha buda akrediteliler için geçerli…

Fazlalıklar, istetmeler ise bu hükme girmez.

Girerse bu sistemle ancak bu ortaya çıkar.

Antrenörüm diyen, hocayım diyen, sporcu velisiyim diyen,basınım diyen yeşil alana alınırsa olacağı ancak sahada Holiganizm olur.

Bilmem anlatabildim mi?

Yok, halende anlamamışınızdır bundan eminim…

Anlatana kadar devam…

Kalın Sağlıcakla…