Herkes Futbol oynar, herkes mücadele eder.

Futbolu bilmeyen de bilende…

Her zaman ifade ediyorum, Futbol sadece Futboldur.

Ben her zaman derim; Arı BAL yapar ama BAL’ın tarifiniyapamaz diye…

Şimdi Bu yazımdaki sitemimin de tarifini yaşamayanyapamayacağından da eminim.

Neden derseniz onun adı ona göre görev, bana göresistemsizlik.

Konunun aslı işin görev bilincini iyi niyetliliklebirlikte kullanmak.

Ama yanlış her zaman yanlıştır, Onun farkında değildir.

Kulübe sorsan kendince doğru, Denetçiye sorsan ya idareet mantalitesi…

Bilindiği gibi Futbolun her alanı kurallar ve kaidelerlesisteme dayalıdır.

Futbolun oyun tarzı da oyun içi de kurallarla idareedilir.

Bu Amatör, Prof fark etmez.

Her ikisi de Futboldur sonuçta…

Hepsi 22 kişinin 2 ayrı tarafta 3 Adalet dağıtıcısıarasında icra edildiği denklem.

BAL’ı tarif edemeyebilirim ama BAL’ın nasıl yendiğinianlatabilirim.

Özellikle Anlamak isteyenlere…

Futbol Talimatlar çerçevesinde oynanır ve her alanındaayrı bir talimatı vardır.

Burada bana sinirlenip kızacak olan kişiler mutlakaolacaktır.

Başta ASKF yönetim Kurulundan Mesai arkadaşım, ağabeyimAbdurrahman Akbaba…

Konu onun Denetçi olduğu bir maçta cereyan ediyor çünkü…

Gelelim Yazımızın konusuna nedir bu sistemsizlik ve sisteminana teması…

Futbolun Organizatörü TFF tarafından düzenlenen ve uygungörülen tüm müsabakalarda uygulanacak akreditasyon sisteminin esas veusullerini tespit etmek amacıyla hazırlanmış bir uygulamadır Akreditasyonsistemi…

Akreditasyon Futbol müsabaka organizasyonunda emniyet vegüvenliğin sağlanabilmesi için kurulmuş sistem dahilinde kartların veyeleklerin üretilmesi, ilgililere teslim edilmesi yoluyla kimliklerinin vegörevlerinin tespiti ile bu kartların denetlenmesi işlemini sisteme geçirmeyeyarar.

Tabi Akredite Hocadan Tutun, Yönetici, Gözlemci, Basınıher alanı ayrı ayrı…

BAL’I üretemeyeceğim için yine Balın tadını kendiönümden, kendi mesleğimden örnekle anlatayım…

Konu Basın ve Foto Muhabiri…

Müsabakayı izleyecek basın mensupları, Türkiye SporYazarları Derneği (TSYD) bunun Kahramanmaraş Ayağı ise Cebrail Sarı kardeşim…

FYS sistemine girerek akredite edilen isimleri sıralar…

Sistemde Sarı Basın Kartlılar yer alır, yani TCCumhuriyetinin Basın olarak gördüğü…

Hükümsüzler, sorumsuzlar, sorumluluğu olmayanlar değilyani…

Uygulama sistemine gelince Ev sahibi kulüp, kendisineilgili basın kuruluşu tarafından FYS üzerinden bildirilen basın mensuplarınıakredite alanlara almakla yükümlüdür.

Müsabakayı izlemek amacıyla akredite edilen basın mensupları,müsabaka öncesinde, esnasında ve sonrasında TFF’nin tüm düzenlemelerine uygundavranmakla yükümlüdürler.

Ev sahibi kulüp, ilgili basın kuruluşu görevlileri ileişbirliği yaparak, ilgili müsabaka için akreditasyon kartı olmayan basınmensuplarının akredite alanlara girmesini engellemekle yükümlüdür.

Tabi bu uygulama kulübe yaramaz, işine gelmez hatta cevapolarak reklamımı yapıyor, diyerek alçalmalar da cabası…

Tabi o sistemin acemisidir gözümde sistem mağduru, sistemcahili…

Peki bu işin görevlileri (Gözlemci, Denetçi) bunlara nedemeli…

Hadi onlara da sistem dışı diyelim, işimize öyle geliyorçünkü…

Akredite edilen foto muhabirleri tanımlanan ilgili basınkuruluşu tarafından verilen akreditasyon yeleklerini giyeceklerdir. Buşahıslar, TFF düzenlemelerine uygun görev yapmakla yükümlüdür.

Akreditasyon kartlarını çoğaltmamak, başkasınınkullanımına izin vermemek, kartların korunması ve kaybolmaması için gerekeniyapmak ise Denetçi, Gözlemci ya da Temsilcinin işidir.

Bilmem ne kadar anlattım, ya da anlatabildim amaSistemsizliğin diz boyu olduğu Kahramanmaraş’a gelindiğinde sınıfta kalıyoruzmaalesef…

Kulüpler işi bilmediği için bu işe göz yummak zorunda…

Denetçi ise acemiliği tutmuş gibi davranışları, TSYD’denliste almalarına rağmen…

Akredite olan kişinin ise yer ve durması gerektiğibilmemesi, işin erbabı olmaması, gerçek kişiliği yansıtmaması durumundaherkesin 3 maymunu oynaması herkesin işini yapar gibi görünmesi sistemsizliğinön plana çıkmasını sağlıyor.

Onun ardı ise herkes güllük gülistanlık…

Buna her zaman karşı geldim, her zamanda gelmeye devam daedeceğim.

Bizler Sarı Basın kartını alabilmek için uzun yıllar emekverdik, müracaat bekledik ve hak ettik.

Akredite için evrak gönderdik ve hak ettik ama maalesefbirileri sistemsizliği ön plana çıkartıyor.

Hal öyle olunca da gerçek kişi ile gerçek olmayan kişilerarasında fark sıfır (0) oluyor onların gözünde…

Biraz emek, biraz emeğe saygı ister bu gönül bilmemanlatabildim mi?

Kalın Sağlıcakla…