İstatistikler, trafikte ölümlü ve yaralanmalı kazaların en çok yaşandığı ülkelerden birisi olarak gösteriyor bizi.
Hal böyle olunca da yetkililer devamlı önlem almak için çalışmalar yapıyor. Yollar düzenleniyor, ışıklar, hız sınırları, MOBESE'ler, radarlar, uygulamalar derken bir şekilde kural ihlali yapanlara cezai işlem uygulanıyor.
Peki cezalar caydırıcı mı? yada Rakamlar caydırıcı mı?
Öncelikle rakamların caydırıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Yaptığım araştırmalar doğrultusunda edindiğim bilgilere göre, bir çok insan 100 lira olan cezaları dahi umursamadığını ve kural ihlali yaptığını öğrendim.
Bir gün trafik görevlisi biri ile konuştum ve bana başına gelen bir olayı anlattı. Ters yöne giren bir aracı durdurduğunu ve 108 liralık ters yönden seyir etmekten cezai işlem uyguladığını söyledi. Araç sürücüsü ise görevliye ''108 lira için mi durdurdun beni'' gibisinden bir tavır sergilemiş. Sonrasında ise halen ters yönden ilerlemek istemiş ancak görevli buna müsaade etmeyince ilerden dönmek zorunda kalmış.
Belki de yetkililerde bu konuya ilişkin aynı düşüncelere sahip oldular ki, TBMM'de cezaların artırılmasına yönelik görüşmeler yapıldı. Hatta onayladı da. Yakında yürürlüğe geçmesi bekleniyor.
Dikkatsizlik ve aşırı hızın neden olduğu trafik kazaları gazete sayfalarını doldurmaya başladığında, Yine "bu felaketi önlerse, yüksek ve şiddetli cezalar önler" mantığı yaygınlık kazanmaya başlıyor. Haşmet Babaoğlu'nun 2011 yılında yani bundan tam 7 yıl önce yazdığı köşe yazısını okudum. Orada demiş ki;
''Cezalar caydırır ve önler. Ama nasıl?
Trafik üzerine çalışmalarına çok değer verdiğim Ali Kemal Hanlı'ya sordum.
Onun yanıtı çok açık oldu.
'Suçları önleyen cezanın şiddeti değil, cezayı uygulayıp uygulayamadığın gerçeğidir' dedi.
Bu konudaki rakamlar zaten umut kırıcı.
Parasal trafik cezalarının ortalama olarak yüzde 35'i tahsil edilebiliyormuş.
Ayrıca cezaların psikolojik açıdan da ceza niteliği taşıması gerektiğini vurguluyor Hanlı!
Verdiği örnek ilginç ve çok açık: 'Alkollü sürücünün ehliyetini 6 ay alıp 600 lira ceza kesip arabasını veriyoruz. Çoğu zaman görüyoruz ki, ehliyetsiz biçimde arabasını kullanmaya devam ediyor. 6 ay sonra gelip cezasını da ödemeden ehliyetini geri alıyor. Oh, ne ala! En azından suç ikinci kez işlendiğinde araç bağlanmalı!' ifadeleri yer alıyor.''
Bu yazı 7 yıl önce yazılmış ve halen günümüzde olduğu gibi bırakılsa, kimse yazının 7 yıl öncesine yazıldığını anlamaz.
Demek ki cezalardan ziyade önce hepimiz kendimize bakacağız ve kurallara dikkat edeceğiz. Bizi cezalardan ziyade, kendimiz kural ihlalinden caydıracağız.
Ha bu arada, yeni yürürlüğe girecek olan cezalara da dikkat edelim. Bundan sonra kural ihlali yaparken bir kaç kez daha düşünmenizi tavsiye ederim. Zira cebinizi yakacak gibi duruyor.
Ancak bunların hepsi trafik düzeni ve disiplini için şart. O yüzden kimse gocunmasın. Sağlıcakla kalın...