Kim ne derse desin seçimle gelen seçimle gider. Peşinen herkes buna razı olmalı. Hükümetler milletin iradesini belirler. Eğer milletin iradesine karşı gelirseniz tarihin sayfalarına diktatör olarak  düşersiniz. Darbe yapanlar mezara gömülürler  bir gün ama. Hiç kimse mezarının  yerini de bulamaz.İnsanların gönlünde yer edinemezler. 15 Temmuz 2016 cuma günü bir gurup sözde asker millete kara gün yaşattılar. Lakin bu kara gün  demokrasinin ayak seslerini bir daha hatırlattı. Dünya değişti. 1960 da yapılan darbe ile başbakan ve bakan asanlar arkalarında kara leke bıraktılar. Arkasından demokrasinin ayak seslerini duyduk. 1980  12 eylülünde darbe yapanlar  da unutulup gitti. Onlarca masum insanı "bir sağdan bir soldan" astılar.Kendileri de felç olup sürüne sürüne öldüler. 28 şubat sürecini bu millete yaşatanlar nefretle anılmaktadır. Evlatları bile onları tanımadı. Demokrasinin ayak sesleri onların cesetleri üzerinde halay çekti. 15 Temmuz 2016 cuma gecesi yapılan kanlı darbe tamamen bir eşkıya kalkışmasıdır. Bu kalkışmaya ön ayak olanlar, milletin oyları ile seçilen hükümeti devirmeye yöneliktir.Bu terörist kalkışmasıdır. İnsanların başına bomba attılar.TBMM ne bomba attılar. Masum insanları helikopterden makineli tüfeklerle taradılar. Yüzlerce canın toprağa düşmesine sebep oldular. Devleti  yıkmaya kalkıştılar.Orduyu dağıtmaya kalkıştılar.Hükümeti yıkmaya kalkıştılar.Her şeyden önemlisi milletin oyları ile seçilen Cumhurbaşkanını öldürmeye kalkıştılar. Çocukların ölümüne sebep oldular. Ülkenin itibarını sarstılar.Ordunun şerefini ayaklar altına aldılar. Milletin kendilerine teslim ettiği silahları millete çevirdiler. Ülkeye kara basan gibi çöktüler. Lakin millet bu teröristlere meydanı bırakmadı.Neticede  demokrasinin ayakları altında ezildiler. Millet  kendinden olmayan bu sözde askere pirim vermedi.Bunlar bu milletin çocukları değildir.Eğer bu milletin evlatları olsalardı milletin başına bomba atmazlardı.