Memleketin içi şantiyeye döndü. Bu durumlarda her kafadan bir ses çıkması gayet doğal.. Çünkü ortalık toz-toprak, yağmur yağarsa çamur.. Böyle durumlarda herkes teknik adam, herkes mühendis, herkes şehir plancısı, herkes ulema olur. Ama işin başındaki adam için durum çok farklıdır. Her kafadan çıkan sesi dinlese bir başka, dinlemese bir başka olur. Bir iş bozulmadan yapılmaz. Yani dert çekmeden bal yenmez. Memleketimiz bizim için bir gül ise, bu yapılanlar gül’ün dikenidir ve gülü sevenin dikenine katlanması gerekir. Yapılan işin doğruluğu veya yanlışlığı zaman içinde, kullanıma açıldığı zaman, hizmete girdiği zaman belli olur. Yapılacak yanlışlar için tarih önünde hesap verecek olan Başkan’ın kendisidir. İsmi ya efsane olur, yada Kahramanmaraş’ın belediyecilik tarihine kara harflerle yazılır. Bu işin hesabı kitabı elbette yapılmıştır. O makamlarda oturan insanlar, bu işin bilen’leridir.. Gerekli istişare mutlaka yapılmıştır. Temennimiz budur.  Çünkü bu memleket biz yaşıyoruz, bizden sonra çocuklarımız yaşayacak. Herşeyin en iyisini istemek elbette hakkımız. Bu yüzden bırakalım yapsınlar, bırakalım ortaya bir eser çıkarsınlar. Şu sıralar eleştirmek yerine desteklemekten başka yapacak bir şeyimiz yok. Destekleyelim ki; bir an önce bitsin, rahata huzura kavuşalım. Eleştiri hakkımızı ve beklentilerimizi kullanmak  adına bir kere daha söylüyorum.. Bu memlekete plaj gereksiz, teleferik için çok erken. Elzem olanlardan bir tanesi,  Jandarma’nın ordan, Kılavuzlu köyündeki toplu konutlara direk bir yol. Bunu yap Değerli Başkan, efsane ol…