Mevlana Hazretleri ,bir gün eve gelir.Oğlunu üzgün görür. Sebebini sorar. Oğlu : - Hiç bir şey yok " der. Mevlana Hazretleri dışarı çıkar. Kapıda asılı duran kurt postunu alır,üzerine giyer. Ellerini havaya açıp ulumaya başlar. Oğlu babasının bu haline bakıp güler. Mevlana Hazretleri : -Evladım gördün mü ? der. " Dünya dertleri de işte böyledir. Kurt aslında korkutucu bir hayvandır. Ama sen o postun arkasında babanın olduğunu bildiğin için korkmadın ve güldün. İşte bütün dertleri n arkasında da Rabbinin olduğunu bil ve ona güven. " Başımıza gelen dert Allah'tadır. Hastalık da şifa da Allahtan'dır. Arkamızda daima Allah'ın olduğuna inanıyoruz. Niyaz-i Mısr-i hazretleri de diyor ki : "Derman arardım derdime , derdim bana derman imiş. Bürhan sorardım aslıma ,aslım bana bürhan imiş Sağı solu gözler idim,dost yüzünü görsem deyü Ben taşrada arar idim ,ol can içinde can imiş" Niyaz-i Mısr-i Hazretlerinin sözleri devam edip gidiyor. Dert ,sıkıntı zorluklar elbette insanlar içindir. Bazan üzüntümüz artar. Hatta farkında olmadan ümitsizliğe de düşeriz. Ama bilmeliyiz ki bu Allah'ın imtihanıdır.Her zorluğun arkasından bir kolaylık geleceğini müjdeliyor Allah.Allah ile olmak,üzüntüye de ,müjdeye d e hazır olmayı gerektirir. Dostu sağda solda aramaya gerek yok. Bizatihi dost candadır.Vesselam.