Toplum da yaygın hale gelen ve sari bir hastalık gibi ictimai hayatımızı zehirleyen toplumu yaşanmaz hale getiren bu dört hastalığın çok büyük etkisi vardır.Bunları şöyle sıralaya biliriz. Birincisi Yeis (ümitsizlik):Ümitsizliğe düşmek geşmişte ki bazı kötü yaşantıları düşünerek bakar ki işe yarayacak hayırlı bir ameli yok ,bundan dolayı azaptan korkmaya başlar,ümitsizliğe düşer.Zamanla işi boşver havasına savurarak günah işlemekten çekinmez bir hale gelir.Şeytanın ordusuna asker olur.Bu kötü gidişat onun zamanla islam dairesin den çıkmasına sebeb olur.Bu hale düşen bir kişi derhal Kuran’a müracat ederek Allah’ın engin merhametine sığınıp  şu kutlu müjdeye kulak vermesi gerekir.(ey kullarım benden ümidinizi kesmeyin muhakkak Allah ‘tevbe etmek şartı ile ‘ bütün günahları affeder o gafurdur rahim dir) çok affedici ve merhametlidir.Buyurulmaktadır.Buradan anlaşılıyor ki islam da ümitsizlik yoktur.H.Z. Mevlananın da dediği gibi (İster bin defa tevbe etmiş ve tevbeni bozmuş ol yine gel bu kapı ümitsizlik kapısı değildir) diyerek Allah tan ümit kesilmemesini öğütlemektedir.Zaten gidecek başka kapı da yoktur. İkincisi ucub(Yani amele güvenmek).İnsan bakar ki yapmış olduğu biraz hayır hasenatı var , ona güvenerek kendisini san ki kurtulmuş gibi rahat hissederek amelde tenbelliğe başlar.İşte amele güvenmek ucub dür.İnsanı zamanla dalalete götürür.İnsanın yaptığı iyilikler kendi malı değil dir.Esas mülk sahibi Allah tır.İnsan kendi henesin de emaneten oturmaktadır.Allah ‘ın Rahmeti olmassa amellerimiz bizi kurtaramaz.Biz vazifemizi yapar gerisini Allah ‘a havale ederiz .Kabul edip etmemek ona aittir.O sebebten amele  güvenilmez ,Rahmete sığınılır. Üçüncüsü Gururdur(Kendini diğer insanlardan yüksek görmek) .Maddi ve manevi olarak kendini yücelterek insanlara hor bakmak.Bu tip insanlar gurura kapılmıştır, oda onu helakete götürür.Zamanla çizgiden çıkar hüsrana düşer.Kurtuluş: gururu bırakıp Allah tan afdileyip aciz bir kul olduğunu kabul etmekle mümkün dür.Yoksa sonu uçurumdur. Dördüncüsü Su –i zan(Yani başkaları hakkın da sürekli kötü düşünmek). Karşısındaki insanların gizli güzelliklerini göremedikleri için insanlar hakkın da sürekli su- i zan da bulunurlar.Bu hareketleri onları devamlı aşağı çeker.Farkın da olmadan çukura yuvarlanır.Din kardeşi hakkın da bir Müslüman devamlı iyi niyetle mükelleftir.Hüsn-ü zanna memurdur.Devam ederse bu kötü hareketi onu toplum da sevilmeyen bir insan haline getirir.Tevbe edip vazgeçmesse sonu pekte hayırlı hitama ermez. Tevbe istiğfare  ber devam.Essalatü vesselam.