Dostluk Derneği "Maksat iyilik olsun" felsefesine dayanarak bir Gurup olarak sivil inisiyatif alan bir yapılanmadır. Bu yapılanmanın baştan beri bende içinde bulunmaktayım. Abdurrahman Akbaba,Adem Çetinkaya,Dr. Gökhan Gökşen,Veli Karalar tarafından kurulmuş bir hareket. Mustafa Hacıbebekoğlu, Bayram Ocak,Dilek Kızıldoğan ,Neslihan Baltacı ,Melike Tepebaşı da bu oluşumda yer almaktadırlar. Daha sonra bu Dostluk Grubu Dostluk derneğine dönüştü. Çok enerjik üyeleri var. Çoğunluğunu da bayan üyelerden meydana geliyor. Sivil inisiyatif ,sorumluluk ve kaygı taşımak şuuru çok önemlidir. Etrafımızda olan bitenlere bana ne deyip geçmek duyarsız insanların işi. Kaldı ki bugün başkasına bulaşan pisliklerin yarın sana bulaşamayacağına garanti veremezsin. Dostluk Derneği üyeleri GÜLHAN Kafe de bir buluşma gerçekleştirmişler. Bende sohbete dahil oldum. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntıları konuştuk. Memleketin derdini kedine dert edinmiş gönül insanları bir arada idi.. Suriye meselesi,Kahramanmaraş'ın gelişmesi ve büyümesini de dillendirdik. Neler yapılabilir? Bir Kaygı toplumu olarak neler yapmalıyız? Gençliğimizin hali ne olacak? Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağız ? Gibi konularda sohbetler ettik. Herkes fikrini söyledi. Suriyeli göçmenlerin küçük çocukları,ihtiyarları ve yaralılarına yardım edilmesi hususunda hemfikir olduk. Ancak eli silah tutabilecek ve sağlıklı gençleri Suriye cephesinde yer almalılar fikri ağırlıkta idi. Özgür Suriye ordusuna destek verilmeli. Fırat Kalkanı hareketine destek vermeliler dendi. Türk askeri can hıraş Suriye topraklarını terör örgütlerinden temizlerken onların Türkiye de kaygısız durmaları rahatsızlık veriyordu. Türkiye de bulunan üç milyon Suriyelinin durumu devletimiz tarafından yeniden ele alınmalıdır. Bunların bir kısmı başı boş bir şekilde toplumumuzun arasında hoş olmayan bir görüntü sergilemektedirler. Geç olmadan tedbirler alınmalıdır. Gelen çocuklar büyüyor. Onlarda ileride problem olabilir. Bu ve benzeri konularda Dostluk derneği sohbeti geç vakte kadar devam etti.