Büyüklerimizeskiden çocuklarını hocaya veya öğretmene teslim ederken, duydukları güvenibelirtmek amacıyla; “eti senin kemiğibenim” diyerek teslim ederlermiş.
Okul, çocuğun aileden sonra gördüğü ilk sosyalortam olduğundan, alacağı ya da alamayacağı veya ailenin veremediği aileterbiyesinden sonra, çocuğun adam olma yolundaki ilk adımıdır.
Bu nedenleönemlidir.
Nerede oeski öğretmenler diyebilirsiniz. Eski öğretmenler yoksa eski ailelerde yokmaalesef.
Eğitimöğretim politikası mı dersiniz, zaman mı değişti dersiniz bilemem.
Öğretmeneolan güven mi azaldı, yoksa ailelerin gözü mü açıldı. Bunu da bilemem..
Hocanınvurduğu yerde gül biterdi eskiden, şimdilerde bu iş kaktüsle anılır oldu.
Şimdiöğretmen bir kulak çekse iş karakolda biter oldu.
Diyeceğim oki; “ne et kaldı ne kemik.”
Geçtiğimizhafta, Okul etrafında gezinen doğan görünümlü şahinlerle komplekslerini kamuoyuile paylaşmaya(!) çalışan adam görünümlü zibidiler’den söz edince bir takımeleştiriler aldım.
Yine geçtiğimizhafta içerisinde sözüm ona iki öğrenci disiplin cezası verdi diye, okulmüdürüne silahlı saldırı düzenledi.
İşte etisenin kemiği benim döneminin bittiğinin en büyük işaretidir bu.
Şapkamızıönümüze koyalım ve bu et-kemik meselesi çerçevesinde, eğitim-öğretim vedisiplin ilişkisini bir kez daha gözden geçirelim.
Pankartlarla,meydanlarda gösteri yapılmakla çözülecek bir iş değil bu..