Toplumları ayakta tutan, bir nevi vücuttaki iskeletgibidir gençlik. Be nedenle büyük düşünenler hep gençliği hesaba katmış. Biz Türk ve Müslüman kimliğimizle Asım’ın Nesli’niarzulamışızdır. Peki kim bu Asım? Biraz bu konuda kısa bilgi aktarıp, sonra dahayal ettiğimiz o nesli bu günkü gençlik temsil ediyor mu? O neslin yetişmesiadına neler yapılmalı, bu konuda bir değerlendirme yapalım inşaallah!

“Asım’ın nesli...diyordum ya... nesilmiş gerçek:İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. ..”

Konuyla ilgili uzun araştırmalar yapan Asım Yapıcı,Asım’ın neslini şu şekilde özetliyor: “Asım’ın nesli derken iman, irfan,fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına,milletine ve dinine sahip çıkan, dahası bunları yüceltmek için tüm imkanlarıseferber eden bir gençlikten bahsediliyor.“Safahat” kitabında, Mehmet Akif’inAsım’ın Nesli diye hayal ettiği neslin, sadece şiirinde geçen hayali birkahraman olmadığından, bir sahabe olan Asımİbni Sabit’ten (r. a) de bahsediliyor. “Arıların koruduğu sahabe” olarakünlenmiş sahabenin hayat hikayesi çok manidardır. Şöyle anlatılır:Peygamberimiz (sav) kabilelerine İslam’ıöğretmek üzere öğretmen talebinde bulunan kişilerle beraber, aralarında Asımbin Sabit’in de bulunduğu 10 kişilik bir eğitici heyet gönderir. Ancak Recidenilen bir subaşında bu öğretmen sahabeler topluluğu Lihyanoğulları’nınsaldırısına uğrarlar. Lihyanoğulları’nın amacı onları esir edip Kureyş’esatmaktır.Bu nedenle onları sağ ele geçirmeye çalışıyorlardı. Fakat Asım,teslim olmamaya kararlıdır. O yiğitçe şöyle haykırıyordu: “Ben müşriklerinhimayesini ömrüm boyunca kabul etmemek üzere yeminliyim. Vallahi bu kâfirlereasla teslim olmam. Allah’ım Resulullah’ı durumumuzdan haberdar et.’’ Bir taraftanda ok fırlatıyordu. “Ben ne diye çarpışmayayım. Gücüm kuvvetim yerinde, oklarımyanımda, yayımın kirişi kalın, enli temrünler sebebiyle kayıp gitmekte. Ölümhak, dünya boş ve geçicidir. Takdir edilen elbette başa gelecektir. İnsanlar ergeç Allah'a dönecektir.”

 

ASIM’IN SON DUASI

Bu kahraman sahabe birçok müşriki yere serdikten sonra,şehit olacağı esnada şu duayı yaptı: “Allah’ım Senin dinini korumayaçalıştım. Sen de cesedimi müşriklerden koru.” Müşrikler Hz. Asım’ın başını alıpSülafa adındaki bir kadına satmak istiyorlardı. Sülafa Asım’ın kafatası ileşarap içmeye yemin etmişti. O gün orada mevcut bulunan on sahabeden yedisişehit oldu, üçü esir edildi. Müşriklere Âsım bin Sâbit'in başını kesmekistediler. Fakat Allah-ü Teâlâ, Hz. Asım bin Sâbit'in duasını kabul buyurdu vemübarek cesedine müşrikler el süremediler.Allahü teâlâ bir arı sürüsü gönderdi.Bulut gibi Âsım bin Sâbit'in üzerinde durdular. Hiç bir müşrik yanınayaklaşamadı. “Bırakın akşam olunca arılar onun üzerinden dağılır, biz de başınıalırız” dediler.Akşam olunca Allahü teâlâ hiç bulut yok iken bir yağmurgönderdi. Görülmemiş bir yağmur yağdı. Sel geldi ve Âsım bin Sâbit'in cesedinialıp götürdü. Cesedin nerede olduğu bilinemedi…”

 

ASIM’IN DURUŞU

Asım’ tarih edecek olursak. O, İslam’ın öğreticisi bir öğretmen. Kutsallarını anlatmak ve buuğurda mücadele etmek için Allah yolunda cihat etmekten kaçmayan, asla düşmanateslim olmayan. Davasında sonuna kadar mücadele eden. Ölüm hak, dünya boş vegeçersiz diyen. Elinden geleni yaptıktan sonra da Rabbinin takdirine teslimolan. Ölümsüzlüğü, Allah’a teslim olmakta görün bir yiğit.

Peki şimdiki bizim gençlerimizin durumu ne? Genellemeyapmak çok zor! 15 Temmuz’da bana göre Asım’ın Nesli ayakta idi,tankların önüne çıktı, dini ve devleti adına can verdi.

Öte yandan o gece marketlere koşanlarda vardı, benzinkuyrukları da oluşmuştu. Bunu da gördük!

Sonuç, bu milletin içinde Asım’ı(ra) temsil edecek millive dini değerleri ayakta tutan bir gençlik azınlık değil. Belki namazınıkılmıyordur, belki kahvahane köşelerinde oturuyordur ama din ve vatan sözkonusu olduğunda, o gençlik tek başına bir tabur askere dur diyecekcesarettedir.

Şu anda, gençlerin sorumsuz ve doyumsuz olduğunudüşünenlerde var ki bir yönü ile doğrudur. Ancak, o gençlik yeri geldiğinde Allah’ın izni ile ölüme selam duracak vemilletine layık şekilde temsil edecektir. Çünkü başka çaresi yok, yadeğerlerimiz uğrunda öleceğiz ya yok olup gideceğiz.

Hadi kalın sağlıcakla.