Futbolda her geçen gün kalitenin çok düştüğünü görüyoruz.
Görmeyenler kaf dağından Ahır Dağına uçanlarda kendini kandırıyor.
‘Nerede o eski bayramlar?’ der gibi, “Nerede o eski amatör maçlar?” diyecek oluyorum…
Çünkü artık amatör futbolun sadece adı kalmış…
‘Kentimizde amatör futbolun kalitesi çok düştü’ diyerek sadece ve sadece Futbol İl Temsilciliği ile KASKF’ye direkt yüklenmek doğru olmaz.
Millet futbol kalitesinin ölçeği Futbol İl Temsilciliği ile KASKF olarak görüyor.
Yeri geldiğinde spor adamları Hakemleri bile Futbol İl Temsilciliği ile KASKF atadığını düşünüyor.
Yani Günah keçisi belliii..
Bu tespitte, kentin sosyolojik yapısı çok önemli…
Her yerden göç alan illerin ilk üç sırasında yerimizi alıyoruz…
Nüfus oranı için, yüzölçümüne başvurduğumuzda, ‘en kalabalık ve en çok göç alan iliz’ diyebiliyoruz…
Doğal olarak, ülkenin dört bir yanından göç alırken, artık yurt dışından da göç almaya başladık…
Sanayi kenti olmak böyle bir etkiyi doğuruyor…
Maalesef her zaman Ülke genelinde Göz önünde olan A takım hocalarıdır ama ülke futbolunu kurtaracak olanlar altyapı antrenörleridir.
Altyapı antrenörlerini, profesyonel takımların altyapılarında çalışanlar ve amatör liglerde çalışan antrenörler olarak ikiye ayıracak olursak; profesyonel takımların altyapılarında çalışan antrenörler kendilerine sunulan koşullarla daha şanslıyken, futbolumuzun gerçek kahramanları ise imkansız koşullara rağmen amatör liglerde çalışan antrenörlerdir.
Profesyonel lig gören hiçbir antrenörün çalışmak istemediği amatör liglerdeki adaletsiz koşullarda, asgari ücretten bile az maaş alıp profesyonel liglere oyuncu yolladığında sevinen futbol aşığı antrenörlerdir ülke futbolunu ayakta tutan.
Amatör liglerde oyuncu yetiştiren birçok değerli özverili futbol aşığı antrenör ve yetenekli oyuncu var. İnanın ki içlerinde birçok LionelMessi, Eden Hazard, İniesta ve Ronaldo da var.
Ama oniki-onüç yaşlarında oyun zekası profesyonel oyuncuların bile üstünde olup hayranlıkla izlediğim birçok yetenek ne yazık ki ailevi sorunlar ve ilgisizlikten dolayı kaybolup gitmekte.
Maalesef böyle sorunumuz var…
Oysa amatör liglerle dirsek temasında bulunup bu iyi oyuncuları kısıtlı imkanlarına rağmen eğiten antrenör ve kulüplere destek olsak, ülke futbolu birçok değerli oyuncu kazanacak ama ne yazık ki amatör liglere hakettiği önemi vermiyoruz.
Ve her haftasonu amatör liglerde oynanan maçları görmezden gelip yeteneklerin bir bir kaybolmasına göz yumuyoruz.
Amatör liglerde yer alan gencecik fidanlar, profesyonel liglerde yer alan takımların kendilerini farketmelerinin umuduyla yanıp tutuşurken, sizler, hani o televizyondaki spor programlarında büyük büyük konuşan sizler, gelip de bu yetenekleri görmediğiniz için yetenekler de kül olup kaybolup gidiyorlar.
Ve bu durumda da hem gencecik umutlar bitip giderken, ülke futbolu da kaybediyor.
Kahin; geleceği gören, gelecekte olabileceklerle ilgili yorum yapan kişidir.
Ve dünyamızın bilinen en büyük kahini de 1503- 1566 yılları arasında yaşayan Nostradamus’dur.
Ve her ne kadar, Nostradamus gelecek hakkında yaptığı yorumların doğruluğuyla namını hakkıyla elde etmiş olsa da, bizler de Nostradamus’ özenip gelecekle ilgili yorumlar yapmaya bayılırız.
Ee hal böyle olunca da bu durumu fırsata çeviren devlet de, söz konusu para olunca, dini inancımıza göre kumarın haram olmasına aldırmadan, insanımızın bu zaafını fırsata dönüştürüp, bahis siteleri kurup bayağı büyük paralar kazanır...
Spor basınında yer alanlar olarak bizlerinde en büyük sevdası haftalar öncesinden kimin şampiyon olup olamayacağı hakkında ahkâm kesmektir.
Şimdi 2. Amatörde Play-off maçları heyecanı var.
Bakalım Yarı Finalist ardından Finalist kim olacak…
Merakla beklenen şampiyon kim olacak.
İyi olanın kazanacağı düşüncesi ile kalın sağlıcakla…