Aslında bu söz, aşık’lar için söylenmiştir. Bu sözü ben müsaadenizle memleketim için söylemek istiyorum. Geçtiğimiz hafta sonu açık öğretim sınavları sırasında bir çok serzenişe şahit oldum. Yok efendim, yolda çalışma varmış, vay efendim bir tarafta yol kapalıymış geç kalma tehlikesi yaşanmış falan filan. Öncelikle bu çalışmaların olduğu gün öncesinden duyuruldu. Sınava gidecek olan biraz erken çıkıp işi riske atmamalı. Buda işin talebe tarafından halledilmesi gereken tarafı. İşin esas tarafı da, bu memleket bizim. Bu memleket bizim Gül’ümüz. Yapılan çalışmalarda bu gül’e takılan dikenlerdir. Hep komşu Gaziantep’ten örnek veririz ya. Başpınar kavşağı’nda yapılan köprülü kavşak ve devamında Başpınar bulvarı için yapılan çalışmalarda, komşuya gitmesi gerekenler o kadar rezillik çekti, bu kadar feryad-figan duymadık. Şimdi ise, ayağımıza taş değmeden; “ne güzel olmuş” diyerek bu yolu ve kavşağı kullanıyoruz.. Dolayısıyla, gül memleketimizde de bir müddet ayağımıza taş değecek, pabucumuz çamur olacak, belki evimize biraz geç gideceğiz, olmadı alternatif yolar kullanacağız ama bittiğinde; “peh ne güzel oldu” diyeceğiz. Demem o dur ki; bu çalışmalar dikense, biz gül memleketimiz için bu çalışmalara katlanacağız. Çünkü her nimetin bir mihneti, her yokuşun bir inişi vardır. Söylenmek yerine destekleyelim ki, bir an önce bitsin.. Elbette ki sıkışan trafiğimize bu çalışmalar çözüm olacaktır. Yalnız, Gölkent’te oturanlar için Gedemen köyü içinden yapılacak yoluda gündeme almak gerekir. Çünkü bu güzergahta yapılacak yol, zaman içerisinde kendini amorti edecek ve emeği geçip sebep olanlara rahmet okutturacak bir güzergah olacaktır..