AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Celalettin Güvenç, 16 Nisan Pazar günü yapılacak olan Anayasa Değişikliği Referandumu çalışmaları kapsamında geçtiğimiz Cuma günü Göksun’da dolu dolu bir gün geçirdi. İlk olarak Mahalle Muhtarları, STK Başkanları ve Yöneticileri ile bir araya gelen Güvenç, daha sonra Ericek Mahallesini ziyaret ederek mahalle sakinleri ile bir araya geldi. Güvenç, Göksun’da ki son programını ise akşam saatlerinde yüksekokul öğrencileri ile yaptı. Hem siyasetçi hem de devlet adamlığı kimliği olan Güvenç, her zamanki gibi çantasında belgelerle çıktı vatandaşın huzuruna. Yani, 16 Nisan’da oylanacak olan Anayasa Değişikliği Referandumu ve sonrasında hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında muhalefet tarafından ortaya atılan tüm iddialara iyi hazırlanmış ve her biri tarihi vesika niteliğindeki belge ve istatistikleri tek tek anlattı. Güvenç, hem salonu tıklım tıklım dolduran Mahalle Muhtarları, STK Başkanları ve öğrencilerin kafalarındaki soru işaretlerini sildi attı, hem de Ericek mahallesinde meydanı dolduran yüzlerce vatandaşın. Mevcut sistemin ve koalisyon hükümetlerinin ülkeyi nasıl bir zarara uğrattığını en net ve en açık bir şekilde ortaya koyan Güvenç, 1950 ile 2012 yıllarını kapsayan 52 yılda Türkiye ile gelişmiş ülkelerin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) rakamları arasındaki uçurumu anlattı. AK Parti Hükümetlerinin 2012 yılında 3 bin 300 dolar olan GSMH’yı 2015 yılı sonunda 9 bin 286 dolara anca çıkartabildiğini söyledi. Bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine karşı olanlarla, Türkiye’ni büyümesinden ve kalkınmasından rahatsız olanların aynı guruplar olduğunu belirten Güvenç, Gezi olaylarından başlamak üzere MİT tırları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimiyle Türkiye’nin büyüme hızının kesildiğine ve 10 bin dolar seviyesinde sabitlendiğine işaret etti. İşte Güvenç’in açıkladığı GSMH rakamları; 1950 yılında Türkiye’nin kişi başı yıllık GSMH’sı 1299 dolar iken, Almanya 4 bin 281 dolar, ABD 9 bin 570 dolar, Güney Kore 876 dolar, İspanya 2 bin 400 dolar, Japonya 1870 dolar, İtayla 3 bin 425 dolar, İsveç 6 bin 740 dolar. 2015 yılı sonunda Türkiye’nin GSMH’sı 9 bin 286 dolar olurken, Almanya 40 bin 950 dolar, ABD’nin 56 bin dolar, Güney Kore 27 bin dolar, İspanya 25 bin 840, Japonya 32 bin 478 dolar, İtayla 29 bin dolar, İsveç 50 bin dolar olmuş. Türkiye koalisyonlarla, kavgayla, gürültüyle, Kürtçülükle, Türkçülükle, sağ-sol meselesiyle, başı açık, başı kapalı gibi basit şeylerle uğraşırken, başımıza musallat ettikleri terör belasıyla uğraşırken adamlar büyümüşte büyümüş. Biz birbirimiz öldürürken, nesilleri heba ederken 1950’de bizden fakir olan Güney Kore bugün 27 bin dolar GSMH’nın üzerine çıkmış, birde değeri 500 milyar dolar olan markalar üretmeyi başarmış. Mesele o kadar açık ve net ki aslında referandumu tartışılmaya bile gerek yok. Ama maalesef bizim basiretsiz muhalefet ile kuklalar hala utanmadan konuyu sulandırma derdindeler. Neymiş efendim, 18 yaşındaki çocuk milletvekilimi olurmuş, yok efendim tek adamlıkmış, diktatörlükmüş, vay arkadaş HSYK’nın “Y”si nasıl kaldırılırmış, Cumhurbaşkanı HSK ve Anayasa üyelerini atayınca yargıya müdahale edermiş, milletvekili sayısı nasıl 50 tane artırılırmış, yok HDP’li belediyelere özerklik verilecekmiş, yok eyalet sistemi olacakmış. Mış, mış, mış. Emperyalistlerin değirmenine su taşıyanlar belli ki hala bu aziz milletin ferasetinin farkına varamadılar. Ama varacaklar, Çanakkale’de canını verip vatanını vermeyen milletin torunlarının 15 Temmuz’da Çanakkale ruhu ile canını verip vatanını vermediğini ve asla da vermeyeceğini anlayacaklar. Özerklik diyenlerin sonunun ne olduğunu o kafa bulandırıcılar bilmiyor olabilir ama bu aziz millet çok iyi biliyor. O çukur siyaseti yapanların bugün hangi çukurda olduklarını da bu aziz millet çok iyi biliyor. Almanya’da hakim ve savcıları sadece ve sadece Adalet Bakanının atadığın bu kuklalar bilmiyor olabilir fakat bu aziz millet çok iyi biliyor. Bu aziz millet, tek bir savcının, milyonlarca insanın oyları ile seçilmiş partileri nasıl kapattığını ve yöneticilerini yasakladığı günleri de çok iyi biliyor, o savcılara ses çıkartamayanları da. Ve son söz; Geçenlerde sosyal medyada meselin çok güzel bir özeti vardı. Onlar BATIyor, biz DOĞUyoruz. İşte meselenin özeti bu. Emperyalistler ve onların kuklaları batıyor, İslam’ın bayraktarı olan, mazlum milletlerin umudu olan, dünyada adaleti yeniden tesis edecek olan bu aziz millet küllerinden yeniden doğuyor.