Haberleri izlemek ve ülkeden haberdar olmak her vatandaşın hakkı, fakat gel gör ki haber izleyen herkesin psikolojisi bozuluyor. Bozulmamasının imkânı var mı? Yok! Neden mi? Haberler de çok dehşet ve vahşet durumlar var. İnsanlıktan çıkanlar, kendi yakınını öldürenler, şehitler, yetim kalan çocuklar ve daha niceleri… Bugün olmaz! Belki bugün kötü haber çıkmaz diyorum ama her gün daha da dehşetini izliyorum. İzledikçe daha da kötü oluyorum. Biliyorum siz de benim gibi oluyorsunuzdur. Ve belki de benim gibi artık siz de haber izlemiyor veya izleyemiyorsunuzdur. Ben izlemeye cesaret edemiyorum, bu nedenle kanalı değiştiriyorum. Bazen de kötü haberler çıkmıyor diye sonunu izliyorum ve rahatlamaya çalışıyorum. Rahatımızı bozan bu haberlere gelecek olursak (bu haberler birkaç gün içindeki haberlerdir): Hemen her gün çıkan şehit haberleri ve yetim kalan çocuklar, dul kadınlar. Herkesin yüreğini dağlıyor. Bu gidişle ilerde pek çok yetim çocuk karşımıza çıkacak. Başka bir haber; akşam olduğu için döner bitiyor ve doğal olarak dükkân kapalı. Fakat gelen müşteri döner istiyor ve kalmadı dediği için dönerciyi kurşun yağmuruna tutuyor. Vatandaş çalınan aracını görüyor ve aracın peşine düşüyor. Çalan kişileri tanıyor ve şikâyet ediyor. Aracı çalınan kişi polise şikayetçi olduğu için aracı çalan hırsızlar tarafından bıçaklanıyor. ‘Adınız teröre karıştı veya FETÖ’de adınız var’ diye aranan ve dolandırılanlar ise sıradanlaştı. Vatandaş işi bulmuş ve yeni moda terör örgütü Fetö ile milleti kandırıyor. Kafalar başka şeylere çalışıyor. Normal bir yolda kurallara uygun bir şekilde kenara park ettiği kamyonunun arkasını kontrol eden kişiye tır çarpıyor ve şoför ölüyor. Kurallara uyanların bile ölebildiği güzel ülkem… Kaldırımda yürüyen öğretmenin başına bir şeyler düşüyor ve ölüyor. Ölmek için bizde bahane çok yeter ki sokağa çıkın. En kötüsü ise aşağılık biri dört yaşındaki çocuğa tecavüz ediyor ve ardından öldürüyor. Bu sapık kurtulmak için de saf ayağına yatıyor. Bundan daha başka haberler var ama bu iğrençliği buraya yazmak istemiyorum. Psikolojimiz yeteri kadar bozuk. Boşanmak isteyen karısını veya sevgilisini öldürenleri ise saymıyorum. Çünkü bunlar saymakla bitmiyor. Mini etek giydiği için tekmelenen hemşire ve onu tekmeleyen kişi serbest, fakat daha acısı tepkiler üzerine şahıs tutuklanıyor. Onun tepkiler üzerine tutuklanması adaletin varlığını mı, yoksa yokluğunu mu gösterir karar sizin. Ülkemde bir insanın tutuklanması için hukukun değil tepkinin dikkate alınması ise ayrı bir ayıp. İŞİD ve üyelerinin patlattığı bombalar ve ölen insanlar. Bu haberler günümüzün değil, ileriki günlerde de maalesef gündemde olacak ve böyle giderse daha çok patlama yaşayacağız. Dört kedi bıçaklanıyor ve yakılıyor. Bebek yanında unutulan ıslak mendili yutuyor ve ölüyor. Bursa’da internetten silah alan kişi denemek için ateş açıyor ve iki çocuğu vuruyor. Terhis olan asker eve gelişinin ertesi günü asker uğurlamada trafik kazasında ölüyor. Üç kardeş çiftlikte ölü bulunuyor. Kim öldürdü bilinmiyor ve aile üç çocuğunun ölümü nedeniyle perişan durumda. Araçta giden dört bayan öğretmen önce araçla, daha sonra o aracın sahibi tarafından araç içinde taciz ediliyor. Ve bu kişinin askeri personel olduğu iddia ediliyor. Son olarak arabanın arkasına bağlanan at, İstanbul sokaklarında arabanın arkasında koşturarak gidiyor. Şehrin göbeğinde yaşanan ilkellik ve utanç... Ve daha nice sayamayacağımız onlarca kötü haber. Bu haberler olduktan sonra haberleri nasıl izleyelim. İzlemeye ne yüzümüz ne de cesaretimiz var. Kalın sağlıcakla…