Gece yarısı duyduğu gürültülerüzerine uyanan bir adam, evine hırsız girdiğini anladı. Hemen yerindenfırlayarak hırsızı kovalamaya başladı.
Kovalamacaepeyce sürdü. Ev sahibi yorulup terlediyse de son bir hamleyle hırsıza iyiceyaklaştı. Neredeyse onu yakalayacaktı.
Tamo anda gerilerden bir ses duyuldu. Adamın biri ev sahibini yanına çağırıyordu.
Adam,ikileme düştü. Ama çağırının dürüst biri olup başka bir hırsıza karşı kendisiniuyardığını düşünerek kovaladığı hırsızı bıraktı. Sesin geldiği tarafa yöneldi.
İçinden,
Belkide ben önümdeki hırsızı kovalarken bir başka hırsız evime girmiş olabilir, diyedüşünüyordu.
Kendisineseslenen adamın yanına gidince,
Arkadaş,ne var? Ne diye beni çağırdın, diye sordu.
Adam,
İştehırsızın ayak izi, dedi. Çalacağını çalıp senin geldiğin tarafa doğru gitmiş.Ayak izini izlersen o ahlaksızı yakalayabilirsin!
Evsahibi, burnundan soluyarak şöyle dedi:
Eysaf adam! Sen ne diyorsun? Ben koşa koşa ona yaklaşmıştım ki sen seslenincegeri döndüm. Hırsızın kendisini yakalayacaktım, ayak izini be ne yapayım?
Öbürüise,
Bensana kolaylık olabilecek bir iz göstermek istemiştim, diyerek kendini savundu.
Evsahibi bu söz karşısında zıvanadan çıktı:
Senya bir düzenbazsın ya da akılsızın tekisin! Yoksa ben hırsızı yakalayacakken, “işte ayak izi!” diyerek onunkurtulmasına sebep olmazdın!
(MESNEVİDEN ÖYKÜLER)