Bu dünya hayatında huzur isteyen insanlar, en ziyademuhtaç oldukları öğütlerden birini bu âyette bulacaklardır.
Özellikle zamanımız insanının, bu öğütü her gün tekrartekrar hatırlamasında yarar bulunduğunu söylemek herhalde mübalâğa olmaz.
Onlardan bir kısmına, kendilerini sınamak için nasipettiğimiz dünya hayatının gösterişine gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlıve daha süreklidir. (Tâhâ Sûresi)
“Özellikle zamanımız insanı” diyoruz.
Zira modern hayatın işleyişi, tamamen bu âyete tersdüşecek şekilde programlanmıştır.
Bu hayatı yaşayan insanlar, “Gözünü sadece dünyahayatının gösterişine dik” şeklindeki telkinlere hergün tekrar tekrar maruzkalmaktadır.
İsterseniz, sıradan bir günün sıradan bir saatinde sizidünyanın gösterişine çağıran telkinlerin sayısını bir hesaplamaya çalışın.
Belki de bu çok sağlıklı bir hesaplama olmayacaktır;çünkü o tür telkinler öylesine yaygınlaşmış ve hayatımızın bir parçası halinegelmiştir ki, onları bu hayatın içinden bulup çıkarmak, neredeyse çayın içindenşekeri ayırmak kadar imkânsızlaşmıştır.
Meselâ, tutkun olduğunuz bir dizinin mekânları, sizinhiçbir zaman sahip olamayacağınız mekânlardır. Oralarda, sizin hiçbir zamanerişemeyeceğiniz imkânlara sahip olan insanlar yaşar. Siz bir yandan ipe sapagelmez maceraların peşine takılmış diziyi izliyorken, bir yandan da, önünüzehedef olarak konmuş bir hayat modelini yavaş yavaş benliğinize sindirirsiniz.
Medyanın putlaştırdığı ve özel hayatının en saçmaayrıntıları hakkında kamuoyunu sürekli olarak bilgilendirmeyi görev edindiğistarların yaşam düzeyleri de herkesin iştahını kabartan hedefler olarakortadadır. İnsanlar onların nerede yaşadıklarını, nerelerde dolaştıklarını, neyiyip ne giydiklerini tatmin olmaz bir merakla izledikçe, “Nerede bizde otalih!” diye iç geçirirler.
Oysa onlara o imkânları sağlayan kendilerinden başkasıdeğildir.
Onların yaptıkları programları izlemek, onlarınsundukları ürünlere müşteri olmak gibi otomatik davranışlarıyla onlara dünyanınparasını kazandırırlar; sonra da başkalarına kazandırdıkları şey karşısındaparmak ısırırlar.
Bu arada dikkatlerden kaçan iki önemli nokta vardır.
Birincisi: Dünya hayatının göz dikecek gösterişlerihiçbir zaman tükenmez. İnsan bu kısacık ömür içinde dünyanın hangi lüksüneerişecek olsa, önünde daima imrenilecek hedefler bulur.
İkincisi: Yaşanan sayısız deneyimler göstermiştir ki, buhayatın huzur ve mutluluğu böyle şeylerle ele geçmez. Çünkü insan hangi hayatseviyesine erişecek olsa, gözü daima daha yukarılardadır. Gözünü başkasınınelindeki imkânlara dikmiş bir kimsenin ise tatmin, huzur, sükûn, mutluluk gibikavramlarla arasındaki mesafe asla küçülmez.
İşte, âyet, dünyanın süsüyle başı dönmüş modern insana,hasret kaldığı huzurun reçetesini bir cümle ile sunuyor:
“Dünyanın gösterişine gözünü dikme!”
Çünkü bu onlara bir ödül olarak değil, imtihan içinverilmiştir. Belki de o imrenilecek imkânlar, sahipleri için bir pişmanlıksebebi olacaktır.
Bu âyetten, din ehlinin alması gereken pay, dünya ehlininpayından hiç de az değildir. Zira, dine hizmet ediyorum zannıyla dünyaya hizmetedildiğini gösteren nice örnekler vardır. Dünya hayatının sevgisi her taraftanmaruz kaldığımız telkinler yüzünden iliklerimize öylesine işlemiştir ki,dünyanın gösterişi olmadan dine hizmet edilemeyeceği, yahut içinde dünyanıngösterişi olmayan bir hizmetin Allah katında da bir değerinin bulunmayacağısanılmaktadır. Oysa Allah rızasının dünya gösterişiyle kazanılmayacağınıherkesten iyi bilmesi gerekenler, dindar ve hizmet ehli olanlardır. Onun için,bu âyetin öğütünü hergün tekrar tekrar hatırlamaya, herkesten ziyade onlarınihtiyacı vardır.
Hangi açıdan bakılacak olursa olsun, bu âyetin içerdiğiöğütte, bir mutluluk formülü bulunacaktır.
Bu formülün uygulandığı yerde insanlar, erişemediklerişeyin kıskançlığını değil, eriştikleri şeyin mutluluğunu yaşarlar.
Orada insanlar birbirlerinin elindekine göz dikmez,birbirlerine karşı haset ve düşmanlık beslemezler.
Ve orada insanlar, bir kısa dünya hayatından ibaretsermayelerini, ele geçmeyen şeyler için dövünerek tüketmek yerine, Rablerinindaha hayırlı ve daha sürekli olan ödülüne hak kazanmak için en verimli birşekilde kullanma imkânını bulurlar. Kalın Sağlıcakla…