İnsan, konu para harcama olunca hele dünyevi bir iş oldumu acımaz. Harcadığının kendisine bir çeşit geri döneceğini bilir, bu kimi zaman bir şıklık olur, kimi zaman bir eğlence, kimi zaman damak zevki, bazen kendine statü oluşturma, bazen karşı cinse kendini beğendirme, bazende hemcinslerine kendini beğendirme, sonuçta harcanan paralar; yemek, zevk, gösteriş, kendini beğendirmek için yapılır. İnsan harcadığı paranın karşılığını da hemen almak ister. Zevk için harcanırken çok rahat cebe giden eller, konu fakire, yolda kalmışa, ihtiyacı olan akrabaya, okutulucak bir çocuğa gelince duraksar. Allah yolunda harcanma diye birşey zaten hayatında hiç yer almamış olan insan, sadece kendini tatmin etmek veya etrafa hava atmak için yapılan, dilenciye verilen 3-5 kuruşla olayı geçiştirir. Ona sorsanız elinden geldiğini yaptığını söyler. Belkide, Allah insanın gerçek karekteri ve yüzü ortaya çıksın diye zekat konusunda bir sınır veya oran ortaya koymamıştır. Allah isteseydi miras konusunda olduğu gibi sayılara, oranlara girerdi. Allah, kulunun zekatı ve O`nun yolunda harcamasını kişinin kendi insiyatifine bırakmıştır. Böyle olunca bizler dahi Allah yolunda kimin cimri kimin olmadığını rahatlıkla algılayabiliyoruz. İnsan, rızkını aradığı gibi, rızk da, sahibini arar. Çok fakirler vardır ki, zenginlerden daha iyi, daha mutlu yaşar. Allahü teâlâ kendisinden korkanlara, dinine sarılanlara, ummadıkları yerden rızk gönderir. Allahü teâlâ, insanları yaratırken, ömürleri gibi, rızklarını da takdir etmiştir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyle: Allahü teâlâ, müminin rızkını ummadığı yerden verir. Allah’tan korkun, istediğiniz şeylere kavuşmak için, iyi sebeplere yapışın. Kötü sebeplere yanaşmayın! Hiç kimse, takdir edilen rızkına kavuşmadıkça ölmez. Eceliniz sizi nasıl takip ederse, rızkınız da öylece takip eder. Rızk için sıkıntı çekerseniz, Allahü teâlânın emrine uygun hareket edin. Zekat için yada Allah yolunda harcamak için insanların ne kadar isteksiz olduğuna şahitlik ediyoruz. Belki buna bir nebzede olsa şeytanın insanları fakirlikle korkutması da(Kuran`da da geçer)etkili olabilir. İnsan karşılığını belkide bu dünyada göremeyeceği bir harcama yapmak istemez, ona şeytanda yardımcı olur. Böyle olunca zevk için su gibi harcanan paralar, kendini yaratan ve ona o rızkı veren yaratıcının yolunda harcanmaz. Allah ise Kuran`da birçok yerinde zekatla ilgili bilgiler ve emirler veriyor, bunun yanısıra Allah yolunda da harcama yapılmasını öğütleyen ve emreden ayetlerden biride; Bakara Suresi 261 de dir.”Mallarını Allah yolunda infak edenlerin durumu, yerden, her başağında yüz dane bulunan yedi başak çıkarmış bir daneye benzer. Ve Allah dilediği kişi içinde daha da artırır…”