En çok eleştiriyi Türk ve İslam Birliği hayal dediğimde alıyorum. Hatta beni Türk ve İslam düşmanlığı ile suçlayanlar bile oluyor. Çünkü ne demek istediğimizden çok neci olduğuma odaklanan insanlar var. Bu nedenle ne demek istediğimi anlamaya çalışacağına neci olduğumu bulmaya yoğunlaştığı için bana illa bir kulp bulmak istiyor. Toplum olarak birilerini yaftalamayı ve birilerine kulp takmayı çok seviyoruz. Çünkü biz fikirlere değil, söyleyenin kimliğine bakıyoruz. Bizim için ne söylendiğinden çok kimin söylediği önemlidir. Neden İslam Birliği hayal diye bir düşünceye sahibim onu izah etmek istiyorum. Daha önceki yazılarımda İslam birliğinin tarihte hiçbir zaman olmadığını açıklamıştım. Şimdi ise şu günlerde yaşadığımız olaylar ışığında anlatmak istiyorum. Her tarafta savaş var ve bu savaşların ekseri yatı Müslüman coğrafyada. Yüzlerce yıl önce Avrupa’da yaşanan mezhep savaşları bizde hala yaşanıyor. Bu gidişle de biteceğe benzemiyor. Hiçbir İslam ülkesi bir diğeriyle iyi değil, düşmanlık hat safhada. Halklar da devletlerden farklı değil. Her yere: ‘İman etmeden cennete gidemezsiniz. Birbirinizi sevmeden de iman etmiş olamazsınız.’ Hadisini yazan Müslümanlar birbirine düşman ve birbirlerini hiç sevmiyor. Salı günü Ramazan Bayramı idi, tabi Türkiye ve bazı İslam ülkelerinde, diğer İslam ülkelerinde değil. Onlarda bayram ertesi gün yani Çarşamba idi. Bu ne iş? Bayram aynı bayram değil mi? Diyanete sorsan o haklı diğerleri haksız, diğerlerine sorsan onlar haklı Türkiye haksız.  Ülkeler ayrı da Müslüman halk bir mi? Hayır! Halkta da birlik yok. Bırakın ülkeler arasını, kendi ülkemizde bile Müslümanların birlik sağlayamadığı bir dünyada yaşıyoruz. Ülkelerde birlik yok, aynı ülkenin vatandaşlarında birlik yok. Peki, böyle bir toplumda İslam Birliği nasıl olacak? Ben olacağına inanmıyorum. Boş yere hayal kurmayalım diyorum. ŞİMDİ SORUMA GELELİM: (Bu bayramda yaşanmış bir olay) Vatandaş Arabistan’a umreye gitmiş, orucunu tutmuş, bize göre bayramın ilk günü (Salı) Arabistan’a göre arife günü yola çıkmış Türkiye’ye gelmiş. Orada oruç olarak yola çıkan bu vatandaş Bayram yapan ülkeye geliyor. Şimdi bu vatandaşlarımız ülkemizde orucunu devam mı ettirecek, yoksa bayram mı yapacak? Biri bu vatandaşın sorununu çözebilir mi? (Kendi mantıklarına göre açıklayacaklardır. Ama gerçekte cevabı yok) Diyanet, Hocalar, Prof.lar… Bayramı bile ortak kutlayamayan, Bayramda bile birlik sağlayamayan Müslümanlar nasıl birlik olacak biri de bana bunu açıklasın? Son olarak geçmiş Bayramınızı kutlar ailenize ve size güzellikler getirmesini Cenabı Allahtan dilerim. İnşallah ailenizle beraber güzel bir bayram geçirmişsinizdir. Son olarak sizden ricam: Lütfen bayramlarda tatile değil, ailelerinizin ve akrabalarınızın ziyaretine, bayramlarını kutlamaya gidiniz.