Türkler, X. yüzyıldan itibaren İslamiyet’i kabul etmişlerdir. Böylelikle Türklerin sosyal ve kültürel yaşamlarında önemli değişiklikler olmuştur.

Göçebe yaşamı bırakıp, yerleşik yaşama geçmişlerdir.

Yazılı ürünler vermeye başlanmıştır.

XI. yüzyıldan itibaren Türkler içinde Arapçayı ve Farsçayı bilen yani bir aydın zümre doğmuştur.

Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, edebiyat alanında ise Farsça ağırlık kazanmıştır.

Özellikleri:

Hece ve aruz ölçüsü kullanılmıştır.

Didaktiktir.

Arapça ve Farsça ağırlıklı kullanılır.

Eski Türk şiir biçimlerinin yanında mesnevi, gazel, kaside gibi yeni şiir biçimleri de kullanılmıştır.

Dini ve tasavvufi konulara ağırlık verilir.

İslami İlk Eserler (GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ):

Kutadgu Bilig:

XI. yüzyılda (1069- 1070) Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır.

Doğu Karahanlı Hakanı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.

Saadet veren bilgi, ilim anlamına gelir.

Her iki dünyada da mutlu olmanın yollarını gösterir.

Didaktiktir.

Olaylar sembolik kişilerle anlatılır:

Küntogdı (Hükümdar): Doğruluk ve Adalet.

Aytoldı (Vezir): Mutluluk ve Baht.

Ögdülmiş (Vezirin Oğlu): Akıl ve Anlayış.

Odgurmuş (Vezirin Kardeşi): Akıbet Kavramları.

Mesnevi biçiminde, aruz ölçüsüyle 6645 beyit olarak yazılmıştır. Yapıtta ayrıca 77 beyitlik giriş 124 beyitlik kaside tarzında 3 parça, 173 tane de mani şeklinde dörtlük vardır.

Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır.

Siyasetname” türünün Türk edebiyatındaki ilk ve en önemli örneğidir.

İslamiyet dönemi Türk edebiyatının ilk ürünüdür.

Divan-ı Lügati’t Türk:

XI. yüzyılda (1072- 1074) Kaşgarlı Mahmut tarafından Araplara Türkçeyi öğretmek ve Arapçadan üstün bir dil olduğunu kanıtlamak için yazmıştır.

7500 dolayında kelimeyi açıklar.

Türk dilinin ilk sözlüğü, tarihi, coğrafyası, folkloru, mitolojisi ve ansiklopedisidir.

Türk sözlü edebiyatının yazıya geçen ilk örnekleri: koşuk, sagu, sav ve destan bu yapıtta toplanmıştır.

Yapıtın sonuna, devrin Türk dünyasını gösteren bir harita eklenmiştir.

Atabetü’l Hakayık:

XII. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmış bir ahlak ve öğüt kitabıdır. Hakikatler eşiği anlamına gelir.

14 bölüm, 46 beyit ve 101 dörtlükten meydana gelmiştir.

Giriş bölümü aruz ölçüsüyle ve gazel biçiminde (aa ba ca) oluşur.

Asıl konuyla ilgili bölümler ve sonuç bölümü dörtlükler şeklinde yazılır.

Şehname” vezninde yazılmıştır: Feulün/ feulün/feulün/feul.

Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır ve didaktik bir eserdir.

Dili Arapça ve Farsçadır.

Divan-ı Hikmet:

XII. yüzyılda Ahmet Yesevi’nin “Hikmet” adını verdiği “din ve tasavvuf” ile ilgili şiirlerini topladığı yapıttır.

Yalın bir halk diliyle yazmıştır.

Hakaniye lehçesi kullanılmıştır.

Dörtlükler ve hece ölçüsüyle söylenmiştir.

Kafiyelenişi koşmadaki gibidir (abab, cccb, dddb).

Asıl amacı halka “İslam esaslarını hikmetli bir şekilde” öğretmektir.

Konuları: Allah, Peygamber sevgisi, övgüler, kıyamet günü, dünya işlerinden uzaklaşmak, islam ahlakı, ahiret hayatı gibi…

Kitab-ı Dedem Korkut:

Oğuzların çevredeki boylar ile savaşlarının yanı sıra Türk boylarının kendi içindeki mücadelelerinin de anlatıldığı öykülerden oluşur.

Destandan halk öykücülüğüne geçiş döneminin ilk ürünleridir.

XV. yüzyılda yazıya geçirilmiştir.

Anonimdir.

12 öyküden oluşur.

Şiir ve düzyazı bölümünden oluşur.

Olağanüstü ve gerçek olaylar iç içedir.

Konuları: aşk, kahramanlık, yiğitlik, boylar arasındaki savaşlardır.

İçindeki bazı hikayeler: Deli Dumrul, Tepegöz, Bamsı, Beyrek gibi…

Her hikayenin sonunda bilge biri olan Dede Korkut bir değerlendirme yapar ve dua eder.

İslamiyet Etkisindeki Türk Destanları:

Karahanlı Dönemi: Saltuk Buğra Han Destanı

Kazak- Kırgız Kültür Dairesi: Manas Destanı

Türk- Moğol Kültür Dairesi: Cengiz-name

Tatar- Kırım Kültür Dairesi: Timur ve Edige Destanı

Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı Dönemleri: Seyyid Battal Gazi, Danişmend Gazi ve Köroğlu Destanı