Ülke olarak yeni bir dönemin başındayız. Ülke olarak geçtiğimiz Temmuz ayında, tabir yerinde ise direkten döndük. Yeni döneme girmeden önce, vatan hainlerinin giriştiği bir şerefsizlik var. Şimdi burada bilinen lafları etmenin alemi yok. Direkte dönme sebebi, vatan hainleri, bildikleri doğruyu bile Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı nedeni ile inkâr edenleri de konuşmaya gerek yok. Çorum tatilim bitti, memleketteyim. Çorum’da yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum sizinle. Ziyaretine gittiğim ablamın komşusunun oğlu adliye çalışanı. Ve fetö bağlantısı var diye görevden el çektirilip, açığa alınmış. Eşi ve dünya tatlısı küçük kızı baba ocağına sığınmış. Evlerini dağıtmışlar. Kelimenin tam anlamıyla dağılmışlar. Ama inançlarını hiçbir zaman kaybetmemişler. Annesi oğlunun, eşi kocasının masum olduğuna inanmışlar. Küçük kızın bir şeyden haberi yok, sadece babasını özlemiş. Bylock kullanıcısı falan değil.. Sadece Fetö bağlantısı bylock’la tescilli bir hakimin ifadesi, giderayak ne kadar masum insanı yakarsam kar’dır düşüncesiyle Fetö’cü damgası yemiş bir masum.. Annesi gazeteci olduğumu duyunca, ne olacak bizim oğlanın hali, benim oğlum masum dedi. Gerçekten masum olduğuna inandıkları için üst seviyede üzüntü içerisindelerdi. Bende ülkemizin büyük bir tehlike atlattığını, Ak Parti İl Başkanımız Ahmet Özdemir’in bu tür olaylarda mutlaka hatalar olabileceğini, ama masum insanların er geç hakkının teslim edileceğini söylediğini dilim döndüğünce anlattım. Gerçekten masumsa hiç endişeniz olmasın, Devletimiz büyüktür, masum insanları perişan etmez dedim. Biz konuştuğumuz gecenin ertesi sabahı yola çıktık. Yola çıktığımız günde, Fetö’cü hakimin iftirasına kurban giden komşunun oğlunun mahkemesi vardı. Yolda annesi aradı. Yaklaşık 4 aydan beri üzüntüden ağlayan annesi bu defa sevinçten ağlıyordu. Oğlunun masum olduğu anlaşılmış ve serbest bırakılmıştı. Demem o ki; masum insanlar içeriye alınıyor, şahsi intikam güdüleri tatmin ediliyor diyerek işi EVET/hayır’a bağlayan andavallılara sesleniyorum. Gerçekten büyük bir badire atlattık, bu badire de ufak-tefek hatalar olabilir. Geleceğimiz için, büyük Türkiye için bunlara katlanmak zorundayız. Tamam, ateş düştüğü yeri yakar, ahkam kesme diyenler olabilir. Netice de; vatanımızın köküne dinamit koymaya çalışan hainler gereken dersi her dönem aldığı gibi, bu dönem de de alacaklardır. EVET’mi, hayır’mı diye sormak biraz abes geliyor bana..