17-25 Aralık 2013 tarihinden bir ay önce... 19 Kasım 2013 tarihinde bir yazı yazmıştım. Ülkenin genel durumunu özetlemiştim. Komplo teorileri ile ilgili düşüncemi dile getirmiştim. Karamsar insanlar aynı yerde duruyor. Şimdi de kriz tellalları gündemden düşmüyor. Bakalım neler yazmışız? Lütfen 2013 yılında yayınlanan bu yazımı okuyun. "Komplo Teorileri, Başbakanımız ve Torun Sevgisi... Gündemde mahalli seçimler var. Herkes bir şeyler söylüyor. Özellikle komplo teorilerinden geçilmiyor. BOP,Eşbaşkanlık, satılan ülke v.s. Bu teorileri dinlerseniz ülkeyi bırakıp kaçasınız geliyor. *** Diğer tarafta ise kredi notu yükselen bir Türkiye... İhracat potansiyeli her gün artan bir ülke. Dünya ticaretinde söz sahibi olan iş adamları. İtibarı artan bir devlet. Dünyaca tanınan ve dik duran bir lider. Dünya standartlarının üstünde mühendislik eserleri (Marmaray gibi)... *** Her iki tabloya bakınca kafanız karışıyor galiba... Şimdi birlikte bir değerlendirme yapalım... Komplo teorisyenlerine mi inanalım? Yoksa gördüğümüz ve yaşadığımız gerçeklere mi? Ben bu değerlendirmeyi insan odaklı bakışımla çözdüm. Sizinle de yazımın devamında paylaşmak istedim. *** Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN da bizim gibi bir insan... Baba, dede, iyi bir aile reisi... Çocukları var, torunları var. Yeni torun da Ali Tahir... Torununu sevemeden Diyarbakır yolu göründü... Türkiye'nin geleceği ile ilgili bayram havasında bir gün için oradaydı. Hiç bir baba, hiç bir dede çocuklarına ve torunlarına kaos içerisinde, karmaşık bir ülke bırakmak ister mi? Çocuk sevgisi bir yana,torun sevgisinin bambaşka olduğunu söyleyen dostlarım var. Sayın Başbakanımızın yüreği de çocukları ve torunları için sevgi ile çarpıyor. Şimdi düşünün komplo teorilerini... Yüreğinizdeki sevgiyle bakarsanız, yıldızı parlayan bir Türkiye göreceksiniz. Yüce Allah barış sürecinde hepimizin yüreğine sevgi ve hoşgörü tohumları eksin. Büyük Türkiye hepimizin gururu olur İnşallah..."
19 Kasım 2013 tarihli bu yazıdan bu yana değişen bir şey yok. Birileri ülkeyi krize sokmak için çabalayıp duruyor. İnşallah hedeflerine ulaşamazlar. Hayırlı günler.