Medya sektörüne ilk adım attığım yıllarda, ustalarımın büyüklerimin konuştuğu siyaset bana çok uzak ve bir o kadarda itici gelirdi. Gel zaman git zaman birde bakmışım ki bana çok uzak ve itici bulduğum siyasetin  tam ortasında, siyasetçileri takip ediyorum. Malum referandum var.. Sosya medyadaki atışmaları tartışmaları takip ediyorum. Haber bültenlerini takip ediyorum. Referandumdan çıkacak olan sonuç değil benim burada anlatmak istediğim. Olayların veya bir başka deyimle Anayasa maddelerinin anlatımı hususundaki çarpıklıklar, söylenen yalanlar, ve koskoca adamların; liderlerin insanların gözünün içine baka baka söylediği, insanı enayi yerine koyan anlatım şekilleri. Babam memleketin en iyi kebap ustalarından biri. Kızı olmaktan gurur duyduğum babam bizleri büyütürken, hep ocak başında yazın sıcağın altında, kışın dumanın ortasında şerefle mesleğini icra etti. Şimdi bir siyasi parti liderinin söylediğine göre; seçilecek Cumhurbaşkanının kafası bozulacak, lokantaları kapattım diyecek. Hani samanla bir eşek hikayesi var.. Tıpkı onun gibi.. Şimdi bu söylemler karşısında kanacak insanlar vardır elbette ama, bu lafları duydukça beni bir titreme alıyor. Ben uzaktan bu kadar mı aptal görünüyorum acaba diye düşünüyorum. Biri kalkıp bana aklı başında niye hayır demem gerektiğini anlatamadığı için ben bildiğin yolda, EVET yolunda emin adımlarla 16 Nisan’ı bekliyorum. İMF’ye borcumuzu bırakmayan bir adamı desteklediğim için EVET diyeceğim. Misal; benim kriterim bu. Herkes kendi kriterini kendisi  bulsun, önce kendisi ile, sonra etrafındakilerle paylaşsın. Kimse bana; tek adam istediği yeri tek kelime ile kapatır safsatası ile gelmesin..